Sakıncalı, Çünkü Edepsiz

Küresel imparatorluk ve sözcüleri yaygınca ilerliyor, buna da özgürlük diyorlar. Doğru; bu, onların özgürlüğü - maruz kalanlarınsa tutsaklığı! Küresel egemenlik dünyasındaki bir mağazaya dönüştü. Bölge gibi hareketler için, kıskacına ulaştığı yerde, kuruluşuna, iktidara bir rol almış durumda. Türkiye'de devlet üniversiteleri dinci ve milliyetçi muhafazakarların; özel üniversiteler sermayesinin denetiminde. Karar sahipleri tavizsiz itaatkarlık bekliyor. Özgürlük, bir yanılsamadan ibarettir. İlk ve ortaöğretim kurumlarının hemen hepsi gerici kadrolara emanet. Özel okullar, yine sermaye düzenine hizmet ediyor. Sağlık sistemi de öyle. Paran yoksa eğitim ve sağlık hizmeti de yok. Millî ve ahlâkî duygularla özgür düşünceyle rafa kalkmış durumda. Sanat ve felsefe dersleri gereksiz, başarısızlıklı; ama din ve ahlâk dersleri zorunludur. Eleştiri ve düşünmenin yasaklanması; inanç, tevekkül ve itaat zorunludur! Ve bu, özgürlük olarak pazarlanıyor! Her türlü aktivite inanç ve davranış sorgulanıyor, eleştiren ve çokmak sokanları öteden beri iktidarlar tarafından aksaklıklar sayılıyor, söyleniyor. O halde, başarısızlıkların zamanıdır. Amerikan iktidarının bir yandan bireyleri dinî ve ahlakî hassasiyetler motifleriyle düzenlenmiş bir düzeninin yerine sokmaya çalışıyor; Bir yandan da ruh bozulmalarından bozulmadan din bezlerirgânlarına ortam hazırlanıyor. gibi yazdıklarınlara, kişilere eleştirilenlere 'edepli ol edepli!' ya da 'sanatsallık yapma lan!' diyor ki; Hatta açıkça tehdit ediyor. O halde, sanatçılık yapma, edepsiz kalma zamanıdır. Evet, Picasso'nun dediği gibi: Sanat asla edepli olmamıştır. Zaten edepli olsaydı sanat seviyelerindeydi. Tanıtım Metni