Sanat Mimarlık Kompleksi

Yüzyılın yarım yüzyılı boyunca, mimarlık ve tasarımla sanatın kaynaşmasına tanık olduk: Sanat eserleri, alışıldık galeri ve müze mekânlarının sınırları dahilindeki eski sanayi yapılarına, gündelik hayatın mekânlarına ve doğaya açılırken, mimarlık da kalıcı, normal ve toplumsal parlaklıklarını bir kırılma kendini gitgide bir görsel sanat olarak oluşmaya başladı. Bunun sonucunda, bir yandan görsel olarak kültürümüzdeki sanatçılar kadar derin izler bırakan yıldız mimarlar ortaya çıktı. Bu birleşme sonucunda oluşan gruplar ve hükümetler, ortaya çıkan eserlerden çok yapılarla öne çıkan ikonik müzelerle, festival ve bienal benzeri etkinliklerle şehirleri markalaştırıyor ve iş dünyasındaki yatırımlarını çekmek için gözlerini sanat-mimarlık ikilisine çevirdiler. Ekonomi ile alışverişin iç biçimde içe doğru geçmesi bu süreçte, her iki alanda da, dünya genelinde yaygınlaşan gösterimlerin eklenmesini ve onu pekiştirmesini sağladı. Sanat da mimarlık da, neoliberal ekonomi politikalarının kültür yoluyla hayata geçirilmesinin aracı haline geldi. Hal Foster, yıldız mimarların çalışmaları ve sanatın yeni alanlarda gelişen farklı eserleri üzerinden, sanat-mimarlık kompleksi adını verdiği bu kaynaşmanın tarihi ve günümüzdekiler inceleniyor. Küresel gösteri kültürünün yarattığı sahte öznelliğe ve toplumsallığa direnmenin ayrıntılarını araştırıyor. Tanıtım Metni