Sandık Sepet Ankara

Kültürel Miras Serisi, üçüncü kitabıyla Ankara'da soluklanıyor. Bu kez onlarca Anadolu uygarlığını konuk etmiş, görmüş geçirmiş bilge kent, başkentimizin zirvesine çıkıyoruz. Bisikletimize atlıyoruz, eski Ankara sokaklarıyla sarmaş dolaşıyor, Pelin Güneş'in mizah dolu kalemiyle bize sunduğu Ankara'yı seyre dalıyoruz. Damağımızda eskinin tadı, koltuğumuzun altındaki tarihi yapılar, medeniyetler… Ali ve ailesi, Ankara'nın mahallelerinden birine taşındı. Ali başta hiç ısınmayan burada ama Kale İçi'ndeki dar sokaklardan birinde, üç katlı avlulu evde başlayan yeni hayat, yoldan hoşuna gidiş başlar. Burada mahallenin sürdüğü, tarihi kale surlarının, küçük esnaf dükkânlarının, kahvelerin, eskicilerin, antikacıların, hatta pek çok müzenin de içinde yer aldığı alışılmadık bir semttir. Artık Ankara Kalesi'nin gri bisikletli prensidir Ali, kentin eski sokaklarıysa büyük bir zevkle emrindedir. Derken bir fikir düşer. Yeni mahallesinden arkadaşlarıyla bir iş kurmaya karar verirler. Ama önceden yıllanmış Ankara ile haşır neşir olup olmadığı ayrıntılı dinlemeleri, sandıklarını azıcık içermeleri gereklidir. Tanıtım Metni