Sangria

“...arkamdan bir kadın çığlığı duyuldu "Atlıyor! Bir şey yapın ne olur!" Gözlerimi kapadım, son bir nefesi ciğerlerime çektim. İçime çektim her nefesi bana. tamamenyla boş yere yapılmadı. Ancak hiçbir şey hissetmedim. Ne bir yere çakıldım ne de rüzgâr bir yerlerime çarpışma beni hızlandırdı. Hissettiğim tek şey belime dolanan eller ve arkamda delice ağlayan bir genç işiydi. Kafamdaki sesse susmuştu…” “İçeriyi aydınlatan şey lakin dış kapının üst kısmında kalan camlardan az bir ışık yüzlerimizi aydınlatıyordu. Günahkâr yüzümün ve ruhumun yaraları bastırılacak kadar parlak bir ışık değildi. "Sıkılan onu bir silah, koca bir kasabayı gül kokulu bir mezarlığa çeviriyordu. Atılan kurşunu, bizi sona yaklaşıyordu." Tanıtım Metni