Ayrıntı Yayınları
Sapak
Sapak
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
"Hiç kımıltısız olan durumu önünde tutmak... Böyle bir nokta var mı? Göz olmayı sevmezdi, okyanusun içinde bir kum tanesi olmak gibisi yoktu. Ancak bilgisi olmadan bilincinin derinlerinde saklı sandığın kapağı ansızın aramıştı. Bu alışkın olduğu, geleceğin bir şey değildi. Ancak ruhun labirentine gizlendiği o gizemli sandığın açıklığı bir kez aralanmışsa, kararlı bir yazgıcılıkla, uzakta olan, gelinen zamanin acımasızca orta yerde serilmesi de kabul edilmesi gerekendi. Düşsüz, hissiz biri Artık yoktu. Hatta bazı tutkulara kapılmış bile güçlerdi.” Celal Güngördü'nün son romanı Sapak'ta, ülke gerçeklerinin kılcal damarlarına kadar sessiz ama kararlı adımlarla yürünüyor; bu esnada bireylerin varoluş meselesine de yeni bakış açıları getiriliyor. Sapak, bireylerin hayatta kalma varlığına ilişkin tehlikeli soruları barındıran, ama gücün yine de hayatta kaldığı, çiçeklerin kokusundan, kuşların sesinden ve umuttan alan sarsıcı bir roman. İlk bakışta toplumsal hafızadan asla silinmeyecek maden kazalarının eksene alındığı roman, gizli odakta başkarakter Hayati'nin suçuna ve çıkmazlarına –yine kendini– ceza kesebilme muhasebesine odaklanıyor. Hayati, hem sanık hem kurbanın dipsiz kuyusunda varoluşunun anlamı irdeler: Bir insan kaç kez öldü? Hayati birçok kez ölür Sapak'ta; ama onun ölümü acılar içinde tekrar doğarak yeni ve daha zor detayları kendisine soruyor. Rüyalarla ölümün iç içe geçtiği, hayal ile gerçeğin sarmalandığı Sapak, biraz bugün gibi, biraz da bilinmedik bir zaman gibi... Tanıtım Metni
Paylaşmak
