Sarıgelin Hikayesi
Sarıgelin Hikayesi
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Bir zamanlar, insanın kaderine yazılan bin bir türlü çilesi vardı; Bir de hastanın yaşadığı sıkıntıyı kendine dert edinen sanatçılarımız... Her bir musibetin ardından sıcağı sıcağına acının türküsü yakılır, ıstırabın hikâyesi düzleştirilirdi. Türküler çalınır çığırılır, meclislerde hikâyeler anlatılırdı.Yıllar geçer, acılarla birlikte hikâyeler de unutulur; Türküler, hep dillerde kalırdı.Çünkü uzun söz, süreleri yıpratıcı etkilere fazla dayanamaz, unutulur gider. İnsan hafızası, acıyı unutmak zaten gereklidir.Halbuki özet söz, dayanıklıdır; hele bir de sazın teline bağlandıysa tatlanır, doyulmaz olur. Çalınıp söylendikçe hafızalara kazınır, ezberlenir. Bazen eski bir defterin sararmış bir köşesine çalışmasını, orada vaktin saatin beklemesi durur. Yıllar sonra dile gelir, geçmişte yaşananların özetleri, anlatır, hatırlatır, yaşar. Bu gerçeklik, genelde tam anlamıyla yerleşmemiş bir yeteneği olsa da, yazının zaferidir.Sangelin Türküsü de yaşanmış bir acının hüzünlü türküsüdür...İki dörtlük var, yazınsal; bugüne ulaşmayı başarmış. İki mani dörtlüğü: la edri, sahipsiz yani anonim...Bir Erzurum türküsü. Yalnızca iki dörtlük. İlki, "Erzurum çarşı pazar" diye başlayan, ikinci olarak "Palandöken uca dağ" diye başlayıp "Neçe ki bu canım sağ" diye biten yedili ölçüyle söylenmiş iki dörtlük. Türkü dostu olup da bilmeyen yoktur. Bu türkü, Erzurumlu âşık bir delikanlının ağzından, belki de dillere destan bir aşkın hikâyesini bildiğimiz için fısıldıyoruz. Ancak hacim bakımından küçük ve yetersiz ki yüzyıllardır anlatılan hüzünlü bir aşkın üzerine ağır ve gizemli bir harita atarak olay detaylarını dinleyenlerden gizliyor, bize pek fazla bir şey söylemiyor ama çok şey de çok merak ediyor. Biz, bulanıp hissettirilip anlatılmayan aşkı, işte bu sırlarla dolu dörtlüklerin esaretinden kurtarıp Sarıgelin türküsünü ete kemiğe büründürerek bir halk hikâyesi zevkinde okuyucunun beğenisine sunduk. Yani biz, türkünün yıllardır söylediği gibi, nasıl göründüğü da bir türlü açıklanmıyor, anlatılmadığı, genel olarak hep merak edilen, nasıl bir sonla nihayete erecek diye heyecanla beklenen hikâyeyi özgürlüğe kavuşturduk. Türküyü dinlerken hüzün insanların merakını gidermeye çalıştık.Öyle ki hikâyemizi okuduğunuzda, Erzurumlu yiğit bir delikanlıyla Tiflisli vefakâr sevgilisinin aşkları uğruna yaşadıkları mücadeleyi ve katlandıkları sıkıntıları türkü dörtlüklerindeki temaya bağlı kalmaya özen gösterdiğimize, hikâyenin bütün kahramanlarıyla birlikte yaşayarak anladığını.Tanıtım Metni
Paylaşmak
