İnkılap Kitabevi
Sarıkamış
Sarıkamış
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Zifiri karanlığı… Tipiyle karışık bir fırtına vardı. Soluk vermek vermek zor. Askerler sırtını tipiye vererek çaba harcıyor. Sabah… Fırtına ve tipinden eser kalmamıştı. Hava soğuk ama sakindi… Teğmen İsmail Hakkı komutasındaki dokuz kişilik müfreze Rus savunma mevzilerinin gerisinde kalma ve gözetleme faaliyetindeydi. Amaçları, Rusların cephedeki kuvvetleri ve hazırlıklarını öğreniyorlardı... Sızdıkları Rus mevzilerinde dek yürümüş ve cephenin otuz kilometre gerisindeki üç yol sabah ağzına varmışlardı. Müfreze yolu yakın küçük bir koruluğa gizlenmiş yollar ve güneye açılan geniş düzlükleri gözlemeye koyulmuştu. Her tarafı karla kaplıydı, kilometrelerce uzaktaki kıpırdamalar bile kolayca fark ediliyordu… Teğmen İsmail Hakkı, öğleye kadar çoğu yiyecek çuvalı ve fçı yüklü at araba geçişlerini izledi. Saydı. Tam 230 araba… Saat 14.00'te ön cepheden gelen Kazak süvarilerini gördü. Sonradan gelenlerin, başlangıçtaki kalpak ve şapkalardan, kürk yakalı üniformalarından, omuzlarındaki işaretlerden yüksek rütbeli subaylar görülüyordu. Kendilerini belli etmemeleri, ateş açma ve çok zor durumda kalmadıkça çatışmaya girmeleri konusunda kesin emir olan Teğmen İsmail Hakkı, avını kaçıran avcının yürek burukluğuyla kafileyi seyretmek zorunda kaldı... Teğmen İsmail Hakkı'nın müfrezesinin tüfeklerinin resmigeçit yapar gibi geçenler, Çar ve ona refakat anlaması... Keskin noktaların da yerde olduğu müfrezenin açacağı seri bir ateş sonrası, Çar'ın yaralanması veya ölmesi büyüktü. Böyle bir sonuç Rusya'nın bütün gücüyle Türk mevzilerini ezer gibi büyük bir taarruza kalkışmasına neden olabilir ya da her şeyi bırakıp çok uzaklara geri çekilmelerine yol açabilirdi. Her iki durumda da Sarıkamış'ı ele geçireceğim diye bir taarruza ihtiyaç duyulmayacak, diğer bir durumlarda kış koşullarında harekâtın yapılmasında ısrarcı olunmayacak... Savaş sanatında “talihli olmak” önemli faktörlerden biridir. Tersi geldiğinde da buna “yazgı” denir… Tanıtım Metni
Paylaşmak
