Sarsılmak

Sarsılmak, derin ve katlanmak bir roman. Gündelik dilin nüanslarını yansıtan akıcı bir dille yazılmış olması da önemli. Zafer Köse sadece bir depremi değil, toplumsal ve kişisel hayatta yaşananları anlatıyor. Romandaki bir kişi şöyle diyor: "Sadece evler, binaların değil, insanların inançları, değerleri de sarsıldı. On yıllarda, toplu halde hayatta kalma engel olan bencillikler beslendi. Çözümün yalnız rekabette, diğerlerinin ödemesinden pay kapmakta aranması kesilmesi. Farklı düşünenlere söz, hatta yaşam hakkıdi. Sonunda her şey yıkıldı işte! Sarsılmak'ın satır aralarında, her isteğine rağmen umut da var. Koca bir moloz yığınının üzerinde açan çiçek gibi, içinde yaşadığı kişisel teslim olmayan insanlar da var. Zülfü Livaneli, 10 Ekim 2009, 12 Eylül'ü öncesi ve sonrasında, hapishanesiyle, tüm kayıplarıyla yetindi. Yalova'da 99 depremini, tüm yayılmalarıyla birlikte. Sarsılmak'ı geçirdiğimde, o günlerde bir başka boyutta yeniden algıladım. Sarsıldım. Yaşadıklarımızın çoğu zaman sanıldığından daha korkunç olduğunu düşünüyordum. Ama onun durumunda daha fazla umut vardı. Zafer Köse bana, hayatta kaldığımız süre boyunca hayatımızı anlatmak için roman sanatının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşündürdü. Ahmet İsvan, Eski İstanbul Belediye Başkanı 12 Ekim 2009 Tanıtım Metni