Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler: İnkar'dan Tanıyarak Dışlamaya

2011 Türk Sosyal Bilimler Derneği Behice Boran Sosyal Bilimler Ödülü "Göç yüzünden çıkamaz durumdayken. Bizim gençliğimizde Doğulu olabiliyordum ben izinli, Orta Anadolulu olmama rağmen. O zaman Doğu insanı mertti, dürüsttü. İşte işçi olmaya gelirlerdi buralarda fabrikalarda. Ekmeklerini taştan buluyorlardı. Onlarna kadar adamdı gerçekten de. Şimdi yoklar. Hepsi bozuldu. İzmir'e bir bak: Nerede mafya varsa Kürt, yankesici Kürt, pezevengi Kürt, kapkaççı Kürt.” Cenk Saraçoğlu'nun elinizdeki çalışması için yaptığı bir görüşmeden, bu sözlerden. Benzer yakınmalara, günlük hayatta, kentli orta sınıflar arasında sıklıkla rastlanıyor. Göçmenlerin, özellikle Kürtlerin, sosyal hayatın bozduğuna ve geçiş olanaklarını daralttığına dair algı, Türkiye'nin kentlerinde oldukça yaygındı. Saraçoğlu, Kürtlere yönelik bu algının temelinde, sadece doğrudan doğruya milliyetçi ideolojinin etkilerinin olmadığını, orta sınıfların zayıflaşmasının ve tutunum kaybının yattığını gösteriyor. Asıl eşitlik, düzenli/popüler milliyetçiliğin Kürt algısında önemli bir hesabın vuku bulmasıdır. İnkârın yerinde, “tanıyarak dışlama” yer alıyor: Kürtçe, ancak onu klişeleştirerek karalayan bir tedaviyi... Cenk Saraçoğlu, “tanıyarak dışlama”yı, resmî Türklüğünün Kürt sorunundaki inkâr politikasının geçersizleşmesiyle ortaya çıkan bir olarak ele alıyor... Ve İzmir'de, “tanıyarak dışlama”nın spesifik bir sınıfsal-toplumsal Tanıtım Metni