Kafka Yayınevi
Şehrazat'ın Son Sözleri
Şehrazat'ın Son Sözleri
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
“Eee... Bekliyorum,” dedi Evren. Yine de gülümsüyordu. Bu gülümsemeyle tutsaklığını daha iyi anlıyordu artık Şehrazat. Pardösüsünü aldığı yere bıraktı. Az önce kalktığı sandalyeye yeniden oturdu. Evren de geniş ve üzeri yastıklarla dolu, rahat deri kanepelerin tam ortasında yayılmıştı. “Anlat bakalım...” dedi. Şehrazat, sade giyindiği rolden sıyrılabilmek için, zorla da olsa yürüdü. İçine dolan ölüm korkusunu ezdirmemeliydi. “Peki, dinle o hâlde...” Kimbilir, belki her şeyin de kaderini değiştirirdi hikâyelerin sihri, sırrı, sahihliği. Şehrazat anlatacaktı. kadar yaşayabiliyordu. Kelimeleri kadar. Nefesi kadar. Nereye kadar varabilirse, nereye kadar varabilirse, o kadar anlatılacaktı… Son derece döneceke değine direnecekti. Binbir Gece Masalları'nın Şehrazat'ını duymayan yoktur... Onu tasvir eden resimlere baktığınızda tüller içinde, toplanıp çekilmiş, yumuşacık yastıkların üzerine yan devredilmiş, keyfi yerinde bir kadın yaşar. Peki, gerçek öyküsü bu mudur? Esasında, her gün bakire bir kızla evlenip sabahına vuruşunu yapan Pers şahını birbirinden heyecanlı öyküleriyle meşgulken canını kurtarmaya çalışan bir kadındır Şehrazat. Kendi gibi olanlara reva görülmüş makûs talihi bir kez olsun alt etmeye çalışan, silah yerine sözcüklerini kuşatılmış cabbar bir savaşçı. Ece Erdoğuş Levi, bu romanla Şehrazat'tan ayrıldığı, sayfalara taşıyıp her gün dövülen, istismar edilen, ırzına geçilen ve katledilen kadınların öykülerini anlatıyor. Ölümün soğuk özlerinin içine bakarak, benzer hikâyelerin bir daha hiç yaşanmaması dostuyla... Tanıtım Metni
Paylaşmak
