Sekülerleşme Kuramı Bağlamında İbn Haldun ve Bilim Anlayışı

Çağdaş toplumun sosyal ve kültürel değerlerinin temel değerlerinden biri de şüphesiz seküler düşünce, yapılanma ve yaşam tarzına sahip olmalarıdır. Uzun bir tarihi geçmişe sahip olmasına rağmen sekülerleşme olgusu son birkaç yüzyılın en önemli değişkenlerinden biri haline gelmiştir. Modern sekülerleşme süreci başlangıçta, Avrupa ve ABD'de ortaya çıkmış ve yayılmışsa da bu olgu, tarihsel süreç, kendi toplumunun kendi dinamikleri ve küreselleşmenin dağılımının diğer dünya toplumlarında da yaşanmaktadır. Türkiye'de sekülerleşme, özellikle son yıllarda hayatın birçok alanında güçlü bir şekilde hissettiriyor. coğrafyanın de sekülerleşmeye başlamasıyla birlikte bu olgu Türkiye'yi de ciddi anlamda ilgilendirmeye başladı. Bu nedenle sekülerleşme olgusu ve dinamikleriyle toplumsal olarak yüzleşilmesi kaçınılmaz olarak görülmektedir. Batının sekülerleşme modeli Tanrıya yerlerin sekülerist ve pozitivist bir nitelik olacağı. Buna tepki olarak yeni paradigma arayışlarının gündeme gelmesi gecikmemiştir. Ancak her ne kadar postseküler düşünürler buna karşı çıksalar da önerdikleri model, mevcut durumu daha da karmaşık hale getirmekten öteye gidememiştir. Örneğin, içinde modern sekülerleşme süreci öncelikle kilisenin hakikat tekeli iddiasını daha sonra da tüm dinsel hakikat iddialarını yıkarak gelişirken postsekülerleşme süreci ise tüm hakikat iddialarına; Yani bilimin de iddiasının hakikatine karşı ortaya çıktı. Böylece Batı'nın bilim paradigması bir çıkmaza girmiş ve krize doğru evrilmiştir. İbn Haldun, metafiziği dışlayan ya da metafiziğe kayıtsız kalan Batı'nın sekülerleşme modeline karşılık, geleneksel yöntem ve yaklaşım da içeren yeni bir sekülerleşme modelinin içinde barındırır. İbn Haldun'un bilim anlayışına yakın bilimler üzerinde olguların pozitif bir kavranışı bulunmakla birlikte bilimsel ilke ve kurallar ilahi bir eklemesi, onu egemen klasik sekülerleşme modelinden ayırmaktadır. Dolayısıyla Müslüman bir düşünür olarak İbn Haldun, ortaya koyduğu bilim anlayışı ve bu anlayışa bağlı kalarak yürüttüğü çalışmalarla, çağdaş toplumlara alternatif bir sekülerleşme modeli sunabileceği. Tanıtım Metni