Sevgi Ağacı

Zamanın girdabında hayatlara ve hayallere vurulan ağır darbeler... insanların bilgi kıtlığına mahkûm olduğu cendere romantik ruhun derinliklerinde yaratığı onarılması güç tahribatlar... Küçük bir çocuğun olağandışı ancak kılığa bürünmüş masum hayalleri... Hayat emarelerinden gelen topraklarda mucizeler peşinde koşan bir hayal prensi... Okumak için düşme sahnesini arşınlayan heyecanlı bir asi yürek... Köyde meşakkatle başlayan, sevdayla bezeli umutun hazin… Umutsuzun, mucizelerden umut beklemesi ufkun ötesini düşleyenler için mümkün değildir. Şu hayatta asla olmaz diye bir şey yoktur. Mutlu bir geleceğin anahtarı geçmişin sır perdesinde yaşamak yerine şimdiyi yaşayabilmektir. Düşlerimizi gerçekleştirmenin yegâne yolu ise karşıt niyetleri ortadan kaldırmak, mutluluk ve ayrılıklık terazisinde dengeyi kurabilmektir. Bir yerde kendimizin hamisi olup sevincimizin, tasamızın geri dönebilmesi ve en umutsuz anımızda bile sevgiliye, sen benim “Sevgi Ağacı'mın” duvağısın diyebilmektir. Bazen mecburiyet çocukça düşler kurmanın katili olabiliyor. Oysa şu anda onun insan özeldir ve en güzel anları yaşamayı hak ediyordur. Sefaletin içinde hayal etmeyi bazen hayatlandırmaktan zor olsa bile... “Kalp mi insan sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı yoksa yanan ateşe dokunmak mı?” Şemsi Tebrizi Tanıtım Metni