Silah ve İnsan

İnsanlık tarihi, yaşayacağı ve toplumun çeşitli unsurlarına karşı mücadelenin bir bileşkesi olarak çözüleceği. Bu mücadelenin değişmeyen sabitlerinden biri ise hiç kukla silahlardır. Bütün toplumlar sahip oldukları teknolojik en üst merhalesini daha iyi silahlar için kullanmış, bu silahları kültürlerinin bir parçasını hâline getirmişlerdir. Bu koşullar üzerinde yapılan çalışmalar sadece maddi kültür unsurlarının listelendiği, askerî zaferlere ve mağlubiyetlere ilişkin dijital verilerin aktarıldığı, sınırlı sayıdaki bilginin ilgiye hizmet eden denemeler şeklinde değerlendirilmesi gerekir. Çünkü bu çalışma doğaları uygunluğu çok disiplinli bir bakış açısını kapsıyor; farklı coğrafyalarda yaşayan toplulukların istihdamı olan, fauna ve floranın bu topluluklara olan varlığı, maddî unsurlar ile kültürel bellek arasındaki bağları, yer altı ve yer üstü zenginliklerin ekonomik getirisinde nasıl hayat bulduğunu ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.Recep Efe Çoban'ın Silah ve insan eseri bu düzenleme neşredilmiş bir eser olup savaş, silah, okçuluk çerçevesinde yayın ortaya çıkışını ele almaktadır. Yazar, çalışmanın ilk iki bölümünde sadece maddî kültür buluntuları ve yazılı kaynaklardaki verileri listelemekle kalmamış; Savaş ve silah kavramları üzerine kendinden önceki parçaların felsefî bir bakış açısıyla sorgulayarak insanlık tarihinde mühim bir gelişme olarak ayrıntılı olarak okçuluğun ortaya çıkışı ile ilgili hipotezleri ve hipotezlerin dayandığı kanıtların güvenirliğini bir bütün hâlinde sürdürme çabası olmuştur. Eserin üçüncü sırada ortaya çıkması zemin hazırlayan “Bileşik yay ilk kez hangi coğrafyada ortaya çıktı?” soruya cevap aramış, bu husustaki farklı iddiaları ayrıntılı şekilde değerlendirerek analiz eden kaynaklardan elde edilen bir hipotez ortaya çıkmıştır. Kitabın son bölümü, okçuluk araştırmalarında özgün bir yöntem denemesi olarak teknolojik yazılımların tasarımları önerdiği, tasarımları yer alan farklı yay tasarımlarının stres analizi içermemektedir.Tanıtım Metni