Şimşek

Peyami Safa'nın insanın ruhunun derinliklerinde dolaştığı Şimşek romanı, yaşanan ruhi gerilimlerin bedenin üzerindeki somutlukta mükemmel bir şekilde gösteriyor. Bağlarbaşı'nda misafirleri bir gün bile eksilmediği büyük ve eski bir köşkte, Müfid çocukluğundan beri günü Sacid ile hep aynı çatının altındadır. Müfid dayısının arkadaşlarından Pervin'le daha yeni evlenmiştir. Evlenmeden önce Sacid'le ilişkisi olan Pervin, her ne kadar yaşadıktan sonra ilişkiyi sonlandırmaya çalıştısa da Sacid her seferinde onu ikna etme yöntemleri bulmuştur. Müfid, dayısı ve eşi arasında bir ilişkinin mevcut olmasından kaynaklanıyor ve bakım olarak eşiyle birlikte köşkten gizli olarak görmek ister, ancak Pervin'den umduğu desteğin sağlanması. Müfid, karşılaşılan olaylar ve arkadaşların çevrelerinin imaları sonucunda bir veda mektubunun teyzesinin Çengelköy'deki evde taşınması. Bütün şüphelerine ve aslında içten içe inandığı gerçeklere rağmen, eşinin olduğu sevgiden vazgeçemeyen ve zaten zayıf bir bünyeye sahip olan Müfid, Pervin'e ettiği hasretten dolayı yatağa düşer. Ancak hasretine dayanamadığı eşinin kendisi ziyarete gelince daha sonra ayrılır. Hatta Pervin'in gösterdiği güçle bir miktar iyileşmeye başlar. Fakat o gün, bir şimşek aydınlığının dolduğu hasta odası korkunç bir manzara ile karşılaşır.Tanıtım Metni