Sinemada Yaratıcı Yönetmen

Tüm ülke sinema varlıklarını iki nedene borçludur. Bu nedenlerin ilki bazı filmlerin salt bir ticari ürün varlığıdır. Onlar birer ticari üründür, çünkü artık-değer (kâr) bırakması amacıyla yapılırlar. Sinemanın borçlu olduğu ikinci nedense, bazı filmlerin sanat yapısında bulunmaktadır. Sanat yapısı diye ortaya çıkarılan filmler, varedilişlerinin gereklilikleri, tuz bir filmden ibaret olamazlar. Onların yapılarının derinliklerindeki yaşamdaki tüm değişiklikler taşırlar. Böylece yeni bir hayat kurabilen bir yönetmenin, Freud tarafından 'şahlanmış atanmış üstündeki bir şövalye' olarak özgür egodan yoksun olması düşünülemez. Gemi azıya almıştı ego da daha önce bir başkası tarafından yapılmamışın, söylenmemişin, denenmemişin, dolayıyla da yeniliklerin ortaya çıkmasının peşinden koşacaktır. Doğru film kavramı tartışmaya açık olsa bile, yönetmenlerin gelişmiş doğru filmleri kurabilmeleri için egolarını akılla dizginlemeleri gerekir. Zira kuralların kuralları hiçe sayarak, mesnetsiz bir ürünlük hırsına kapılmak, büyük hayal kırıklıkları bir araya gelir. Bu sözlerle dağınık sinemaya ya da gelişmişliğe karşı çıkılmış olunmaz. Kaldı ki sinema en yetkin biçimde geliştirilebilir. Yenilikçi davranışın da standart bir mantığa dayanması gerekir. Sinema diline yenilik getirecek bir yönetmen, kaçınılmaz olarak yüksek ego taşıyacaktır, ama bu ego disiplini, okumayla, bilimde düzenli bir görüşlü ilkeler gösteren öğretilerle, kuramsal bilgi yapısıyla, akılla, gözlemle kontrol edilmelidir. Tanıtım Metni