Sis Hırsızı

Bir insanın geçmişte olanların gölgesiyle ve asla gerçekleşmeyecek olanların kurumasıyla nasıl yaşayabileceğini hep merak ettim. Bunu kimse yapamaz. İşte bu yüzden ölüyoruz. Yaşamımızı sürdürdüğümüz için yaşlanmıyoruz, onu sürekli hatırladığımız için ihtiyarlıyoruz. Ünlü yazar Antonio M. Fonte için ne hizmetin ne de cerrahinin bir önemi vardır. Napoli'deki eski ve tuhaf evi kedisi Calliope'yle, hayalle gerçeğin belirsiz sınırında toplanmak üzeredir kendisi. Bir gün öyle bir şey olur ki, başına bela olan binlerce hayran mektubu arasından birini görmezden gelemez: On beş yıl öncesinin tarihini taşıyan bu mektubun göndereni kendisi, alıcısıysa tanımadığı bir kadındır! Satırın kaybettiği anılarına ve bir adamın öldürdüğüne dair ipuçları olsa da Antonio'nun hiçbirini hatırlayamaz...Bir akşam Napoli sokaklarında ve kendini insanların kaybettiği rüyalar ve rüyalar dahil her şeyi toplamaya adamış garip bir adamın mekânında bulur. Antonio kaybettiği anılarına ulaşmak ve gizemli mektubun bilmecesini çözebilmek için işte buradan başladığını anlar. Ancak akıl almaz sadece başlangıçtır: Akıl almaz gizemler, şekil dağıtanlar, gözyaşlarından denizler, sisten ve gölgelerden müteşekkil adamlar, çok sayıda kayıp ve her şey biraz daha normal savrulan bir aşk... Metin göndermeleriyle Dante, Italo Calvino ve Lewis Caroll'dan taşıma ve İtalya'da bestseller listelerinden inmeyen Sis hırsızı; unutmak, gerçekliği, gerçekliği ve zaman üzerine baş döndürücü bir roman... Tanıtım Metni