Siyaset ve Uzmanlık

Küresel iklimler, iklim iklimi, biyoteknolojik, nükleer silahlar veya kritik kapasiteler gibi zaman ve büyük sorunlardan bazılarında hareketimizin geçme kabiliyetimiz, bilim insanları ve diğer kullanılan tarafından sağlanan güçler dayanıklıdır. Modern devlet, bilimle eşi benzeri görülmemiş bir ortaklık kurmuş, bilimsel araştırmayı kendisi hem yetkili bilgi kaynağı hem de daha iyi politikalar oluşturma aracı olarak kabul etmiştir. Yeni bilimsel incelemeler, bizim neleri sorun olarak gördüklerimiz ve bunları çözüme kavuşturmak için sahip olduğumuz seçenekler yelpazesini seçiyor. Bu sırada çağdaş siyasi yaşam, uzmanlığı giderek daha sorunlu bir şekilde değerlendiriyor. Bir yanda bilimin inkarı ve bilim insanlarına karşı güvensizlik, diğer yanda otoritelerin otoritesine başvurma ve tüm yurttaşların cehaleti hakkında şikayetler söz konusu. Bu tutumlar, birbirlerine karşı tepkiler sonucu şiddetleniyor: Bilimin inkarı ve sahte bilim durumlarının karşısında hissedilen hüsran, bilim insanlarının otoritesine daha fazla başvurulmasına yol açar, bu da daha fazla kızgınlık ve daha fazla inkar üretir. Bu bir kısır döngüdür. Bilim ile demokrasi ilişkisindeki gerilimlerin kaynaklarını belirleyecek ve bunların azalmasının iyi ve kötü yollarını irdeleyecek bir değerlendirmeye dayanmaksızın bu kısır döngüden çıkmak mümkün değildir. İşte bu kitap böylesi bir değerlendirme yapmayı sürdürüyor.