Sömürgecilik Tarihi

Sömürgecilik sorununa ve geçirmiş olduğu sürece eleştirel gözle bakıyor, beş kıtanın son beş yüz yıllık tarihlerini gözden geçiriyor, yalnız sömürenlerin değil sömürülenlerin de irdelemektedir. Daha düne kadar Batılı klasik tarihçiler için sömürü "ötekine" "uygarlık götürme" olarak ortaya çıkıyor. Oysa Avrupa'nın kral ve kraliçelerinin yeni gücü ve gücünün boyutları mevcuttu. Bilinmeyen yolculuklar, efsanelerde ve masallarda işlenerek, hep ağız sulandıran o dağınıklıklar, altın yollar, değerli madenler için başladı. Yeni yerlerin Batılı ülkelerinin iştahlarını daha da kabarttı. Ve sermaye miktarı her geçen gün artan gücüyle, her sistem dinamiğini oluşturan ve eş zamanlı olarak değerlerde artık yok olan yıkıcı bir süreç başladı: Uygarlıkların talanı, kültürlerin yıkımı ve soykırımı...Geçmişten oluşan kronik uygarlık masallarına bugün kimse inanmıyor ve "avcı" tarafından yazılan tarihteki eski kavramlarla bakılmıyor. Amerika, Afrika, Asya yerlileri tüm bu tarihin özellikleri olarak kalmışlar. Özne ise hep Batı'ydı. "Yeni Dünya Düzeni" ve "Küreselleşme"nin bir fetiş haline getirildiği, "tek kutuplu" durumun gelmiş bir dünyada geçmişi hakkında bilgi sahibi olduğu, bugünlere nasıl gelindiği için eldeki kitap klasikleşmiş, "değişen dünya koşulları" da güncelliğini koruyan önemli bir kaynaktır. Tanıtım Metni