Söylem ve İktidar –Foucault'yu Anlamak

Siz de 'İktidarın Gözü'nün her daim üzerinizde olup olmadığına katılıyor musunuz? Her yanı kuşatan kamera sistemleri ve gece gündüz her adımımızı izleyen mobeseler… Hapishanelerin, okulların ve fabrikaların mekânsal düzenleri aslında yeni tipte bir disiplin ortaya çıkıyor: Böylece kişinin artık gözetlemediği anlarda bile sürekli gözetleniyormuş gibi davranmaya zorlanır. Kısacası iktidar her yerde! Peki buraya nasıl geldik? 'Söylem'in 'doğru' kabul ettiği oluşumlardaki rolü nedir? Bu dosyalamanın nasıl ve hangi yollarla üretildiği, kimin çıkardığını koruduğu sorusu belki iyi bir başlangıç ​​olabilir. Söylem, pratiği kurar ve anlam üreten 'faydalı' sistemler üretir. Foucault, iktidar, bilgi ve açıklamanın ortaya koyduğu düşüncelerle 20. yüzyıl kuramsal devriminin en önemli öncülerindendir. Deliliğin Tarihi, Bilginin Arkeolojisi, ve Şeyler, Hapishanenin Doğuşu gibi kitaplarıyla otelden antropolojiye, felsefeden tarihe kadar pek çok farklı alanda çalışmalar Çağdaş Düşünce yönüne yöneliktir. Postyapısalcı, postmodernist, feminist, post-Marksist ve postkolonyal teorilerin üzerindeki etkisi öylesine büyük ki, bugün Foucault'yu anlamadan bunları çözümleyebilmek neredeyse imkânsızdır. Bu kitap Foucault'nun en temel farklı, hangi mantıksal yazıldıklarını ve düşünürler tarafından nasıl kullanıldıklarını ele almaktadır. İktidar, ayrıntılı, bilgi, cinsellik, öznellik ve detaycılık gibi Foucault düşüncelerinin temel kavramlarını açık bir dille inceleyerek, ortaya çıkan özetlenmiş tartışmalara sıkı bir başlangıç ​​sunuyor. Tanıtım Metni