Stefan Zweig Seti (6 Kıtap Takım)

ARKA KAPAK YAZISI SATRANÇ Şah, mat, fil, vezir ve diğerleri… İşte Mirko Czentovic'in hayatı tamamen bundan ibaretti. Küçük yaştaki anne ve babasını kaybetmiş, iyi yürekli bir ben tarafından korumadan alınmıştı. Mirko, yaşlarının aksine oldukça içine kapanık ve sakin bir çocuktu. İnsanların zekasından şüphelenmesine sebep olacak kadar tepkisizdi. Satranç taşlarıyla tanıştıktan sonra da bu sessiz çocuktan bir dünya şampiyonu ortaya çıktı. New York'tan Buenos Aires'e gitmek üzere olan bir yolcu gemisinin güvertesindeki bir grup satranç oyuncusuyla öyküye başlar. Milyoner bir adam, gemide bir satranç dünya şampiyonu olmaya duyarlı ve ona tek bir el oyun oynamayı teklif edecek. Mirko teklifi kabul edilir ancak beklenmeyen bir şeyin gerçekleşmesi. OLAĞANÜSTÜ BİR GECE örnekleri Bir Gece, rahat ve sorunsuz hayatlar sürdürürken yaşamanın tüm tercihlerini kaybetmiş ve çevresine karşı giderek duyarsızlaşmış seçkin bir burjuvanın değişki değiştirdiği deneyimin hikayesidir. Baron Friedrich 7 Haziran 1913 gecesi, ruhsal kış uykularından nihayet uyanır. Bir pazar günü yarışlarında geçerken, ilk kez burjuva kurallarına aykırı davranarak “suç” işler. Böylece bu psikolojik devrim ile yeniden “hissetmeye” başlar ve elde edilen haz ile gerçek benliğin bozulması varır. Aynı günün akşamında yaşadığı, o aklının en ücra köşesinde bile bulunmayan olaylar zinciriyle tam anlamıyla dibe vuracak ve ruhsal aydınlanmayı gösterecek. Peki ya gerçek bir insanın sırlarını saklıyorsunuz, hazır mısınız? BİR KADININ YAŞAMINDAN 24 SAAT Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, sadece yirmi dört saat içeren ama aslında içinde bir ömür saklayan; aşk, tutkuyu ve hatta ihaneti barındıran bir öyküdür. Tatil için gidilen bir otelde, bir adamın çokanlarıyla öyküye başlar. Adem'in karısı ortadan kaybolmuştur. Başına ne geldiğinde ise o anda bilen yoktur. Ancak sonradan anlaşılan ki kadın, genç bir adamla kaçmıştır. Olayın aydınlanmasıyla birlikte ise çatlaklar oluşmaya başlar. Kimisini korurken kimisini de acımasızca eleştirir. İlk başta sakinlikle olayları dinleyen Bayan C., sonuçta dayanamaz ve yıllardır içinde sakladığı kendi öyküsünü anlatmak ister. Hayal kırıklıkları, aldanışları ve hatta aldatılmaları üzerinden yıllar geçtikten sonra, ilk günkü gibi tazedir hafızasında. Tüm bu anıları ondan dinlemeye hazır mısınız? BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu, saplantılı bir aşka düşen bir kadının oğlu ana kadar yaşadıklarını, göndereni belli olmayan bir itiraftır. Ünlü romancı R., bir sabah beklemediği bir mektup alır. İçinden bir kadının tutkusu ve bir o kadar da saplantılı aşkı çıkar. Çocuk yıllardan beri aklından bir bile çıkarmış, iz bırakabilmek için tüm fırsatları değerlendirmiş, ondan bir hatırayı koparabilmek için yaşta yok olan dirençli bir kadının kaleminden okudukları, bu ünlü romancıyı hayrete düşürüyor. Sevdiği adam dışında kim senin olanları önemsemeyen, aşkın tek farklı olup olmayacağını, bir aşk için ne kadar fedakarlık yapılabileceğini, aşkın tutkuya dönüşümünü ve saplantının insanın getirebileceği molaları anlatan bu kadının dinlemeye hazır mı? AY IŞIĞI SOKAĞI Ay Işığı Sokağı, limana yakın bir sahil kasabasının, her yerinden müzik ve insan seslerinin yükseldiği bir Fransız mahallesi içerisindedir. Burada bozuk balık, yosun ve katran kokusuyla, bir anda yüze vuran serin ve temiz havayla karışır. Bir Fransız sokağında olduğu Almanca arya, Almanya'ya giden gece trenini kaçıran bu gezgin için katılmak üzere giriş açık bir davettir. Yabancı bir ülkede kendine ait bir şeyler bulan bu adam, bu sesin giderek aryayı olduğunu söyleyen kişiyi bulur. Ardından bir kişinin maruz kaldığı şiddetli yaralanmalar ve nefrete tanık olur. Gördükleriyle kendini dışarıya atar nefret ancak tabi olan bu adam, onunla dertleşmekte ısrarcıdır. Duydukları ve belirtileri bastıramadığı iç sesi, susturamadığı vicdanı ve umursamazlığı arasında kalan bu gezgin kişilerin yapmaya hazır mısınız? AMOK KOŞUCUSU Amok, bir delilik halidir. Eline hançerini alıp sokaklarda koşmak, önüne gelen her şeyi yok etme arzusunu taşımaktır. Ve amok, Hint Adaları'nda doktorluk yapan bir adamın geldiği son noktadır. Ruhsuz, ilgisiz, donuk bir adam bile olsa doktorluk onun için hep bir kırılma noktasıdır ancak bu zengin kadının yardım talebini kabul etme yetersizliği doktorluk etiği. Kadının tavrından önce gururuna dokunmuş, ardından da verdiği karar vicdanına uymamıştır. Pişman olmak yeterli gelmemiş, bu hızla ilerlemeyi denemiş ancak başaramamıştır. Koşmuş, uzaklaşmayı denemiş ama kendinden kaçmayı başaramamıştır. Ve sonunda, elinde bir hançerle dönüşürken. Gururu ve vicdanı arasında sıkışıp kalmış bir adam, verdiği karardan pişmanlığı, bunu hızlı etme çabası sırasında takıntı haline getirilen yardım etme isteğiyle nasıl bir buhranın içine düşmüşne tanık olmaya hazır mısınız? Tanıtım Metni