Ürün bilgisine atla
1 / 1

Bilgin Kültür Sanat

Sualtı Arkeolojisi

Sualtı Arkeolojisi

Normal fiyat £14.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £14.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.
Adet

1950'li yıllarda, Jacques Cousteau'nun küçük denizaltısıyla Akdeniz ve Kızıldeniz'in derinliklerinde yaptığı araştırmaları anlatan kitapları, bize ilk kez deniz yüzeyinin altında da önceleri düşlemediğimiz başka bir dünyanın var olduğunu göstermişti. Bu kitaplarda su altının renkli ve canlı dünyasını gösteren bir ya da iki tane siyah beyaz fotoğraf bulunurdu, bunların zihnimizde görsel çekiciliği ağır basan, renkli görseller olarak canlanır, otomatik olarak heyecanlandırırdı. Birkaç yıl sonra da Cousteau'nun çalışmaları sinemalarda belgesel olarak gördük, özgürlüğümüzden belleğimize kazınmış olan Jules Verne'nin “Denizlerin Altında Yirmi Yirmi Bin Fersah” kitabı anında fantezi olmaktan büyüleyici bir şekilde dönüşür… Ardından George Bass'ın Bodrum bölgesi çalışmaları, Bodrum Müzesinin sualtı arkeolojisi üzerinde yoğunlaşması, Serçe Limanı ve Uluburun batakları, denizlerin dünyasında uzaktakilere götürüp ilk kez uygarlık tarihi ile birlikte bulmakdi. Buraya kadar ana çizgileri ile değindiğimiz sürecin yarattığı heyecanın, elinizde bu verilerle da altlığı olarak ortaya çıkan büyüleyici bir şekilde dönüştürülmesi… Ardından George Bass'ın Bodrum bölgesi çalışmaları, Bodrum Müzesi'nin sualtı arkeolojisi üzerinde yoğunlaşması, Serçe ve Uluburun batıkları, denizin doğallarının, balıkların dünyasında ötelere götürülüp ilk kez uygarlık tarihi ile bir araya getirilmesi. Buraya kadar ana çizgileri ile değindiğimiz sürecin yarattığı heyecanın, elinizde bulundurduğunuz bu kitapların altlığı olarak de yol açmıştır. sualtı arkeolojisinin batıklarla sınırlı olarak ele alındığı yıllar, bilim dünyasında hızlı gelişmelerin yaşandığı, önceleri farklı olarak kullanılan bilim işlemlerinin giderek birbirine yakınlaştığı yıllar. Bu bağlamda, bugün genel olarak “jeoarkeoloji” liderliği altında topladığımız yer ve çevre bilimleri ile arkeoloji arasında yeni bir ara yüz gelişmiş ve bu hızla “batık topoğrafyalar” üzerinde yoğunlaşmıştı. Bu süreçte her ne kadar Prof.Dr. İlhan Kayan başta olmak üzere birçok doğa bilimcinin kıyı şeridindeki hareketliliği, genç tektonik hareketler ile iklim sıcaklıklarının neden olduğu batık topoğrafyalar ve bütün bunların kültür tarihi üzerindeki sonuçları üzerinde ısrarla durmuşlarsa da, yakın zamanlara kadar umutsuzca bu yaklaşımın arkeolojinin tam olarak yansıdığını söylemek pek olası değildir. Çoğu zaman meslektaşlarımız, liman kenti iken bu özelliğini kaybetmiş Troya, Efes, Edirne gibi kentleri ya da bir kısmı halihazırda karada olup, deniz altında devam eden liman yapılaşmalarını neden ve nasılını sorgulanmadan geleneksel bir olgu olarak tanımlanmakla yetinmişlerdir. Bu kitabın yazarı Alper Gölbaş ile tezi üzerinde çalışmaya başladığımızda ilk kararlarda ilk karar yukarda değindiğimiz sorun çerçevesi sualtı arkeolojisini “batık gemiler”in dışında ele almak vardı. Gölbaş'ın çalışmalarının ilk hedefini de “dünyada belli temeller üzerinde yapılan sualtı arkeolojisi uygulama yöntemlerinin, genel çerçevelerin çizilmesi ve koşulların uyarlanması” olarak tanımlamıştık. Alper Gölbaşı'nın sualtı arkeolojisini en geniş kapsamı ve sorunsalları ile birlikte ele alması ve beklentilerimizin görülmesi gerekir. George Bass'ın sualtı arkeolojisine kazandırdığı açılım, geliştirilen ve kamuoyuna çok etkin bir biçimde yansıtılarak paylaşılan araştırma yöntemleri, bu alana ilgi duyan takipçilerimizin miktarları hızla arttırılarak akademik yapılanma İçindeki yerlerini almalarını da sağladı. Ancak, ne var ki bu heyecan dolu yaşamın sualtı arkeolojisinin “batık gemiler” arkeolojisi ile sınırlandırılmış bir alan gibi yerleşimine çok üzerine doğumuna devam etmek elinizdeki bu kitabın oluşumu uzatıldı. Bu kitap her şeyin ötesinde 'gemicilik'(denizcilik) ile 'denizcilik' (denizcilik) arkeolojileri arasındaki sınırı çok açık olarak tanımlayarak, yıldız akademik alan olarak yeni yeni gelişen sualtı arkeolojisinin doğru bir çizgiye oturmasına önemli bir katkı sağlıyor. Bu iki temel dağıtımın da ayrılması, bu iki alan arasındaki araştırma sorunları ile uygulamadaki farklılıklar da açık olarak tanımlanması sağlanmıştır. Çalışma bunun da birleşme, denizcilik arkeolojisinin kendi içinde giderek farklılaşarak akarsu, göl, sulak alanları, adalar, delta oluşumları, kıta sahanlığı ve açık deniz gibi oluşumlar olan alt dağılım dallarını güncel veriler ile açık bir şekilde sergilendi. Yeni gelişim olan bir akademik alan doğru bir çizgi üzerinde kavram karmaşıklığının gelişebilmesi için terminoloji sorununun çözülmesinin gerekliliği elinizdeki bu kitapta çok tanımlı ve özet olarak ele alma, bilim dilimize yeni kazandırılacak sayfaların doğrudan çeviri olarak değil, Türkçenin yapısının uygun olarak bölümleri esas alınarak çoğaltılmıştır. Ayrıntılı tanım ve sunulan terminolojiler ile temel el kitabı olma özelliğinin sıra yanı, sualtı arkeolojisinde öne çıkan araştırmaları örnekleyerek bu bilimin kayıtlı olduğu önemli aşamalarını değerlendirmeleri, kitabının her zaman başvurulacak ansiklopedik bir yapıya da sahip olması sağlanmıştır. Alper Gölbaş'ın uzun ve kapsamlı incelemelerine dayanan bu kitabın arkeoloji ve kültürel miras yönetimi çerçeveleri içinde yeni olanaklar için bütün kullanımlar için örnek olması dileği ile. Mehmet ÖZDOĞAN Tanıtım Metni

Tüm ayrıntıları görüntüle

Customer Reviews

Be the first to write a review
0%
(0)
0%
(0)
0%
(0)
0%
(0)
0%
(0)