Süpürge Otu

Geceyle ilgili hatırladığım, yatağından fırlayıp da çalan telefonda, dükkânımızın çevredeki apartmanların yerinde oturan bir komşunun ve sonrasında kapımızın zilinin acı sesinin çalınması, yumruklanması ve hatta tekmelenmesi... Telefonun elindeyken babam da kapıda, vücutta sadece gözleri kalan Vedat'a bakıyordu. “Dükkan yanıyor!” Uzaktan gelen duman kokusuna doğru nasıl koştuk, nasıl gittik hiçbir şey yok. Griden siyaha dönen dumanlar dükkânı çevrelemişti. Alevler camları patlattıkça dumanlar simsiyah olup yükseliyordu. Kovayla su taşıyanlar, hortum uzatanlar, koşuşanlar, bağırsaklar… Film izliyor gibi izliyordum. Vedat'ın dükkân kapısına sert bir tekme vurmasıyla kendim geldim. Gümmmm diye açıldı kapı. Alevler çıkışından ayrılmaya başladı. Burnunu bir bezle kapsama alanına giren Vedat'ı kimse tutamadı. Çığlık atan, yardım isteyen süpürge otlarının sesini duyan Vedat dükkândan geri dönemeyen.Tanıtım Metni