Yan Pasaj Yayınevi
Tahta Kurdu
Tahta Kurdu
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
“Ev duvarlarını ve tavanlarını üstümüze kapattık, üstümüze atıldı, bizi korumak için vardı yoksa boğmak için mi, kim bilir, belki ikisi de, zaten bu dört duvar arasında ikisi birbirinden pek farklı değil.” Onun evi, içinde yaşayanların geçmişini barındırır. Anneanne ve torununun yaşadığı bu ev de iri bir hayvanın ciğerleri gibi genişleyip küçülen duvarları, yatakların altında yükselen sesler, mutfağın çatısında beliren melekleriyle sırrı asla çözülememiş kayıpların çığlıkları. Komşular, evin iki sakinini gündüz gözüyle bakmadan gelir ama gece çökünce hepsi onları gizlice ziyaret etmekten alıkoyamaz. Anneanne günlerini duvarların arkasında ve dolapların içinde yaşayan gölgelerle konuşarak aktarır. Torun, kasabanın en zengin ailesiyle yaşadığı olaydan sonra eve döner. Nihayetinde evin tarihinde çözülürken, orada yaşayan gölgelerin aslında her zaman kendilerinden yana olduğunu fark etmeye başlarlar. Tahta Kurdu; toplumsal tabakalaşma, cinsiyet ayrımcılığı ve şiddet nedeniyle ortaya çıkan işkenceleşmiş bir öfke ve hikâyesini artan bir gerilimle anlatmak için gotik romanın tüm belirsizliklerini kullanarak bizi karanlık, bazen de olayların bir gerçekliğin içine çekiyor. “Bir gölgeler evi ve intikam ve şiirden oluşan kadınlar oluştu… Bu kâbusu sanki parçalanmış Layla Martínez'e yazdırılmış gibi; hayaletleri, sınıf siyasetlerini, sıcaklık ve yalnızlığı doğallıkla ele alan gergin ve sarsıcı bir roman.” -Mariana Enriquez “Tahta kurdu, edebî bir vukuattır.” -Alan Porter Tanıtım Metni
Paylaşmak
