Tanrı'nın Bir Kulu

Modern Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan, sıklıkla Herman Melville ve William Faulkner gibi ustalarla karşılaştıran Cormac McCarthy'nin Güney gotiği, Western ve postapokaliptik türlerde kariyeri boyunca birbirinden başarılı eserlerle Pulitzer, Ulusal Kitap, Ulusal Kitap Eleştirmenleri Ödülü ve MacArthur Dâhi Bursu gibi ödüllerin sahibi oldu. Üçüncü romanı Tanrı'nın Bir Kulu 1973'te yayımlandığında “birçok sahnesinin halüsinasyona benzer bir güç var, akla kazınıyorlar” diye yorumlandı. Mazisi ırkçılıkla harmanlanmış topraklar. Doğu Tennessee. Lester Ballard ailesinden kalan topraklar önce. Toplumdan koptukça dağlara, mağaralara döner yüzüne. Münzevidir, seri katildir artık. Seksin ölümün heyulası. İnsanın, tabiatın ve Tanrı'nın adaletinden kaçıp medeniyetten intikam alan bir terörün ortaya çıkması. Ülkenin, tarihin, insanlığın doğduğu bir canavarın anlatıldığı Tanrı'nın Bir Kulu'nun gözleri, damarlarda kırmızı noktalara benzeyen şahinler kadar dolaşan bir yaşam romanı. “McCarthy'nin romanları, şiddet yoluyla yenilenme, Güney pastorali, kutsal avcılar çoğalmış ve uçsuz bucaksız Batı depolarını fethetmeye başlayan sınır kâşifleri gibi Amerika'nın temel mitleriyle derinden iltilidir.” –James Wood “Cormac McCarthy hayranı olduğum yazarlardan.” –David Foster Wallace Tanıtım Metni