Tanrı'yı ​​Yalan Çıkarmak

Evrenin yaşadığı gibi küreselleşme ile beraberlik insan devasa bir dünya ile karşı karşıya kaldı. Her ne kadar küreselleşmenin dünyanın küçülmesini ifade etse de, onun içinde küçük bir nokta kalan insan için karmaşık ve başlaması zor hizmetlerin oluşturduğu ontolojik bir güvensizlik yaratmaktadır. Böyle bir dünyayı analiz etmek kolay değil. İster istemez anlamlı çözümler için odaklanılan noktalara, karmaşık parçaların ağlarını uygulayarak her şeyi yüzeyselleştirebiliyor. İnsanın düşüncesel, sosyal, siyasal serüveninde Tanrı ile ilişkisi her zaman nirengi noktası olmuştur. Hakikat ve yakın ilişkilere ulaşma çabası, düşüncelerin ortaya çıktığı noktalarda görülmektedir. Descartes'tan başlayarak devam eden süreç, bugün insanın kendi hakikatini –parçalanmış olarak kendisi yaratabildiği bir dünyanın insanın önüne sunuyor. İnsanlıkların gidişatı bu yana Tanrı, vahyi dokunuşlarla Tanrı ve insanın yeri ve bunların neler olduğunu hatırlatmalar yapsa da, aktörler dünyasının büyüselliği insana “hakikat yanılsamaları” yaptırılmakta; böylece oğlu kertede insanın “Tanrı'yı ​​yalan çıkarmak” gibi boyundan büyük bir işe girişmiş oluyor. Tanıtım Metni