Tarihin İnsanları

Tarihe bakarken olayların örgüsü kadar önemsenmesi gereken bir daha vardır: genel olarak. Kişinin oynadığı rolde gösterilen yöntemin mesafeli destekli bir terapi olsa da, Franklin Delano Roosevelt'in ikna becerisine değinmeden Amerikan kayıtlı Büyük Buhran'la nasıl başa çıkabildiği kavranabilir mi? Hitler ve Stalin'in güç sarhoşluğunu, paranoyalarını ve kibirlerini es dönemde Almanya'sını veya Sovyetler'ni kullanabilmek mümkün olabilir mi? Ya da soykırım gibi tarihe damga vuran büyük olaylara ilk eski tanıklık eden bir vatandaşın günlüğünden daha iyi anlatılabilecek bir araç var mıydı? Tarihçi ve akademisyen Margaret MacMillan'ın kaleme aldığı Tarihin İnsanları, liderlerden sıradan kadınlara, istedikleri kişiler, çağdaşları ve içinde yaşadıkları dünya hakkında anlattıklarına ve normal dönüm noktalarındaki tercihlerine odaklanıyor. Arnavutluk dağlarına ve yerel nüfusa sevdalanan bir İngiliz'e ait anıların, Kanada'daki ilk yerleşimcilerin kayıtlarının, Babür'ün hatıratının veya soykırımdan sağ çıkan bir günlükte kayıtlarını anlattığını okumak, dedikodu yapma yaramaz hissini uyandırmanın yanı sıra çok daha büyük bir amaca hizmet ediyor: bizim gibi insanların tarihin ta olduğunu gösteriyor. "Umarım geçmişteki paketlerim insanlar için şimdiki zaman için, insanlığın karmaşık doğasını, çoklu gelişimini, tutarsızlığını, kötülüğünü ve hatalığını ama aynı zamanda erdemlerini de aydınlatmaya yardımcı olacaktır. Her şeyden önemli, tarihin insanların hepimizin içinde var olan iyinin ve kötünün karşılığını varmamızı." Tanıtım Metni