Tarık Bin Ziyad Ateşten Yürek

Emeviler tarafından Kuzey Afrika'dakilerin esiri olmasına rağmen, yeteneğiyle kendini göstermeyi başardı.Müslüman olmasıyla azat edildi,şanlı bir komutan oldu.Yendi-yenildi; Kimi zaman cesaretiyle bütün engelleri aştı, kimi zaman istemeyip vazgeçmenin sınırlarından geçti. Ta ki rüyasında O'nu öğrenecek askerleriyle birlikte bir an bile dönüş düşünmek adına tüm gemileri yakana kadar…“İşte gemilerle birlikte geri dönüş umutlarınızı da yaktım! Rüyamda… Rüyamda Allah Resulünü gördüm! Korkmadan devam etmeki emrediyordu! Ona itimattan daha büyük olur mu? Bu ülke bize verildi, anlayın bunu ve belki de çok daha öteleri. Bu yolun sonu Cennet-i Âlâ'dır. Saflarınızı tutun ve benden ayrılmayın!”Bu Endülüs'ün Fethiyle başlayan ve yedi yüzyılı aşkın bir süre İspanya'da hüküm süren İslam medeniyetinin kurucularından Tarık bin Ziyad'a aitti. Yetmedi; İslam'ın Avrupa'ya iyileşmesinde da şevkle önemli bir rol oynadı.İşte hayatınızın kalanını İslam'ı yaymak için harcayan Tarık bin Ziyad'ın her dakikası şaşırtıcı hayat hikâyesi… Okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa'sı” olarak an Okay Tiryakioğlu'nun kaleminden bir kült roman daha!“Gidiyoruz yoldaşlar! Alınacak kentler, aş upuzun yollar var! Gözlerimi kapattım mı yerlerde, uzak şehirlerin yerlerde göreceğim... Ana caddeleri, dar sokakları, adımızın anılacağı meydanlarıyla koca koca şehirler!” Tanıtım Metni