Tarık Buğra

Bu kitapta sadece Tarık Buğra'nın yazarlık serüvenini anlattım, aynı zamanda Türkiye'nin Mütareke sürecinden 90'lı yıllara uzanan çıkışlı çıkışlı toplumsal, siyasal serüvenini de yapmaya çalıştım. Kitabın ana çizgisini doğal ki Buğra'nın hayat hikâyesi oluşturuyor. Önceliği önemsenen de özellikle. Türkiye'nin yaşadığı 70 yıllık değişim ve dönüşüm gerçeği; Buğra'nın, somutlaştırmaya sağladığımız sosyo/politik fotoğrafın billurlaşması için 'fon' olarak dökümü: Çünkü Buğra, kaderin her faniye biçtiği bir ömürle, belirli bir zamanda yaşanmış, o zamanın koşullarında tâbi olmuş, nihayet konumu ve dayanıklılığının bu zamana kadar önemli bir dönemden geçtiğidir. Onun mizaç ve kimyasının, tanıklığın yönünün ve belirtilmesinin doğal olarak karşılanması gerekir. Çünkü Buğra, oğlu tahlilde bir felsefenin, bir düşünce yapısı, hatta bir ideolojinin adamıdır. Tanıklığın yorumlanmış metinleri çoğu zaman nesnel, kimi zaman da öznel ise, ki öyledir, bunu Buğra'nın canlı, kişiliği ve kimyasıyla değişmesi gerekiyor. Her şeye rağmen onun tanıklığı önemlidir. Zira Buğra, sıradan bir fâni değil, Türkiye'nin sorunlarıyla sarmalanmış, lâkin her isteğine rağmen umuda ve güvene açık zamanlarında yaşanmış, mensubu olduğu mesleğin gereğince sorunlarla yüz yüze gelmiş; Bu günlerde, gün gelmiş gazete köşelerinde, gün gelmiş roman, hikâye ölçeklerinde çalışmışsınızdır, sorumlu bir aydın, eksiksiz bir cevap veren bir sanatçıdır. Onun; İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e, tek partiden çok partili hayatta, demokrasiye, on yıllık dönemlerle güncellenen ihtilâllere evrilen oldukça sıkıntılı bir süreçte ortaya çıkan tanıklığı, hem kendisinin hem de sık sık aralıklarla önemli. Tanıklığın bir kısmı olan binlerce yazı ile onlarca kitap, kültürel birikimimize katkı da tartışılmaz. Bu çalışmayla, ilk fasılda katkı sahibinin kimliğini ve sağlayabilmesini sağlamak amacıyla. Ayrıca, Osmanlı'nın verdiği modernleşme mirasını daha ileri düzeyde tutan Türkiye'nin, Buğra'ya neler yapıldığıne, formasyonunun nasıl yönlendirildiğine, ardından onun başlatılmasına, modernleşme süreci ilerleyen Türkiye'ye hangi eleştirilere maruz kaldığına, sosyo/politik hayatımıza doğru isabetli olayların yanı sıra sırada yanıldığına dikkat çekmek istedim. İlginç bir serüvene tanıklığımı belirtiyorum: İmparatorluğun topraklarından radikal bir direnişle kurtulan Türkiye, kuruluş zamanlarının mütevazı imkânlarıyla bir gelirken, Buğralar da o mütevazı Türkiye'nin kaynaklarla yetişip adam patlamaları, bir gelmenin toplandıkları. Birey olarak Buğra'nın, Akşehir'den Dersaadet'e uzanan hikâyesi, ilginç ve ibretlik bir hikâyedir. Çünkü onun hayatla sınanmış hikâyesinde, biraz da kendimize; kasabalardan kentlere uzanan yollarda kendi ayak izlerimizi, kendi varoluş mücadelemizin gururunu ve heyecanını buluruz. Elinizdeki kitabı, bu gurur ve heyecanı ifade etmek amacıyla kaleme alındığını belirtmek isterim. Tanıtım Metni