Tarsus Araştırmaları 2
Tarsus Araştırmaları 2
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Tarsus Hinterlenmiş Yüzey Araştırmalarının 2017 yılı çalışmaları boyunca Keşbükü ve genel incelemeler yapıldı. Keşbükü, Tarsus'un yaklaşık 18 km'sinde bulunmaktadır. Alanda yaptığımız incelemeler sırasında iki yazıtlı lahit, çok sayıda seramik, pişmiş toprak heykelcikler ve bir kouros başı bulundu. Tarsus Araştırmaları II ile Neolitik/Kalkolitik Çağ'dan başlayarak Orta Roma İmparatorluğu Dönemi'ne uzanan Keşbükü buluntuları bilim olayları sunulmaktadır. Keşbükü buluntuları içerisinde en erken buluntular obsidiyenlerdir. Söz konusu odsidiyenler, Neolitik veya Kalkolitik Çağlar'a aittir. Bu bilgi, Tarsus Hinterlendi'nda Tarsus'un malıki Gözlükule Höyük gibi erken yerleşimlerin varlığına kesin kanıt sunmaktadır. Keşbükü'de ele geçen güzellik ve kalite açısından önemli bir grup adı Arkaik ve Klasik Dönem seramikleri, Gözlükule'de MÖ 530-320 yılları arasında yaşanan “esrarengiz sakinlerinin” tekrar tartışılmasına olanak sunmaktadır. Keşbükü Arkaik ve Klasik Dönem buluntuları, Tarsus ve çevresindeki “esrarengiz sakinleri”nin sadece Gözlükule için geçerli olduğu net ve kesin kanıtları içermektedir. Yerleşimde ele geçen ve Tarsus Müzesi'nde sergilenen bir adet Kouros başı, MÖ 530-520 yıllarına aittir. Kouros başı, Tarsus'a ait en erken heykeltıraşlık buluntusu olma özelliğine sahiptir. Keşbükü'de ele geçen Hellenistik ve Roma Dönemi pişmiş toprak heykelcikleri içerisinde kimliklendirilebilen asıl grup, Kourotrophos'lardır. Yerleşimin zirve seviyesiki kayalık alanda ele geçen Keşbükü Kourotrophos'ları, Ephesos'taki Kourotrophoi Yarık Kaya Kutsal Alanı ve Kaunos'taki Demeter Kayalığı ile hem konteksti hem de buluntuları ortak faaliyetlerine sahiptirler. Söz konusu benzerlikler, Keşbükü'de “Kourotrophoi” tanrıları için bir kutsal kayıtlı olanları düşündürtmektedir. Bu durum Kilikia'da kourotrophoi tanrıları için bilinen ve tespit edilen ilk açık hava kaya kayıtlı Keşbükü'de olduğuna işaret edilmektedir. Keşbükü'de bulunan kireçtaşı bir kaya lahdi üzerinde eski geleneksel bir yazıt bulunmaktadır. Yazıtta anılan Lysandros, tapınak bekçisi olarak listelenmiştir. Bu bilgi sayesinde Tarsus'taki bugün Donuktaş olarak orijinal Hadrianus Tapınağı'nın bir tapınak bekçisinin ilk kez öğrenilmesi mümkün olmuştur. Keşbükü'nün yaklaşık 4 km'sinde aynı burun üzerinde bulunan Burunköy mevkiinde yazıtlı bir başka lahdin oluşmuş, Tarsus'un filleri hakkında ilk kez bilgi edinilmesi açısından önemli bir deformasyon olmuştur. Söz konusu yazıtta geçen “İsis Phyle”si ilk kez bu yazıt ile belgelenmektedir. Tanıtım Metni
Paylaşmak
