Davalı

"Bazı uçsuz bucaksız yaylalarda, baş döndürücü büyük düzlükler gibi yaylalarda, düzlük diye bir şeyin var olduğu fikrine bile aykırı görünen ve hepimize eğimli bir çatıya sahip bir gezegende yaşadığımızı fark ettiren yamaçlarda, zaman zaman gevşek kayalar ve kayalarla dolu, dağlar kadar büyük vadilerle karşılaşırsınız. Bütün bunlar, parçalanmış ve atılmış deneysel bir yaratım olabilir. Böylesine kozmik bir çöpün insan eliyle bir araya gelmiş olabileceğine inanmak çoğu zaman zordur. En ılımlı ve en Londralı hayal gücü bile, bu yerin bir devler savaşının sahnesi olduğunu düşünür. Bana göre bu her zaman tek bir düşünceyle, tekrarlayan ve sonunda içgüdüsel olarak bağlantılıdır. Sahne, tarih öncesi bir peygamberin taşlanması sahnesiydi; kayalar çakıl taşlarından çok daha devasa olduğu gibi, peygamber de sonraki peygamberlerden çok daha devasaydı. Utanç verici ve muazzam görünen bazı sözler söyledi ve dünya dehşet içinde onu bir taş çölünün altına gömdü."