Cumhuriyet

"'Sic oculos, sic ille manus, sic ora ferebat'; ama çocukları hem ebeveynlerinden hem de birbirlerinden ayıran farklılıklar da pek az değil. Ailelerde benzer zihinsel özelliklerden ve yine hayvanlarda olduğu gibi ortak veya orijinal bir soya geri dönme eğiliminden bahsedilir. Ancak, neyin gerçek bir deha veya diğer nitelikler mirası, neyin salt bir taklit veya benzer koşulların sonucu olduğunu ayırt etmekte zorluk çekiyoruz. Büyük adamlar ve büyük kadınlar nadiren büyük babalara ve annelere sahip olmuştur. Doğum veya soy koşulları hakkında bildiğimiz hiçbir şey, görünüşlerini açıklayamaz. Son ve önceki iki yüzyılın İngiliz şairlerinden neredeyse hiç kimse kalmadı; hiçbiri ayırt edilemedi. Doğa sırrını o kadar derine saklamış ve bazılarının beslediği hayaller o kadar gülünçtür ki, zamanla uygun evlilik anlaşmalarıyla veya Platon'un söyleyeceği gibi 'ustaca bir kura sistemiyle' bir Shakespeare veya bir Milton yaratabiliriz. Hatta varsayalım ki "Buldoglar kadar inatçı, ya da Spartalılar gibi `savaşta kaçacak zekâdan yoksun' adamlar yetiştirebilseydik, dünya daha iyi bir yer olur muydu?"