Toprak Mehmet'e Susamışsa

"Yaş yarışlarımı çıkardım. Çantamdaki bütün yarışlarımı teker teker giydim. En son da anamın çeyizinden çıkartıp çıkardığı, tiftik yarışmaları. karnıma topladım. Ve ölüm olmayan, ama ölüme yakın olan bir âleme doğru, kendi yolculuğuma çıktım.” Çatışmada kendisini vurmak için atılan mermiler karşı benliğin verdiği tepki, aşılmaya dayanıklı aşılamayacak bir dağ gibidir. Bu sürücüyü, kendini sakınmaya iter insanı. Oysa kendini korumak kadar, bir şeyleri yapmak de emreder dağ. Bu anlara hemen denktir. Hatta Özel Harpçılar için, kuvvet mukayesesi, çoğu kere kendinin aleyhinedir. Oysa görev yapma zamanıdır artık. Çatışır burada insan, kendiyle. Ve çatışarak kendini bulur. Kazanılmaya devam eden zafer, içteki bu çatışmanın kazanılmasıyla doğrudan ilgilidir. Ve o aşılamaz dağı aşamayan hiç kimse, Türk Özel Harpçısı olamaz. Ve bizim gazilerimiz çok olur. Ve şehitlerimiz. Pek çok insan bilmez ama. Güneydoğu dağlarında en çok şehit verenlerin başında Özel Kuvvetler gelir. "Ata genlerinden intikal eden askerlik, vatanperverlik, vatan uğrunda şahadet pervasızlığını, gerçek muharebe ortamlarında irdeleme yeteneği herkese nasip olmuyor. Abdullah Ağar, bu yetenekte bir ve yazar. Çıkardığı sonuçlar bir yiğit duruşu ve ruh gelecek nesillere aktarılırken de, son derece usta bir kalem..." Tanıtım Metni