Toprakları Kapatmak

"Yaşamsal bir kaynak olan özelleştirilmesi üzerinde yaşayan insanlar ve canlıların yaşamlarını gasp etme, o topraklanmış toplumsal formların ve ekosistemin sınırlandırılması gelir. Bu nedenle özelleştirmeler, tek başına bir toprak parçasının/arazinin kullanımından ibaret olmayan; doğaları, yaşamlarını, küreselleşmeyi ve ekosistemleri ile temsil eden ve-iktisadi stratejileri ile şekli bir döngü olarak karşımızdadır." Meralar, yaylaklar, kışlaklar, otlaklar, harman ve panayır yerleri... Ormanlar... Yollar, meydanlar, köprüler... Kamu hizmet binaları, parklar, bahçeler... Sahipsiz yerler... Kamunun, bütün insanların öteden beri müştereken yararlanabildiği, mekanların, ortamların özel olarak parçalanması ne anlama geliyor? Melek Mutioğlu Özkesen, bu yalın sorunun cevaplarını arıyor. Toprakları Kapatmak, Türkiye'de özelleştirmenin köy toprakları, ormanlar, TOKİ, Yeşil Yol Projesi, Kuzey Marmara Otoyolu Projesi ve Üçüncü Köprü gibi birçok örnek ele alan kapsamlı bir çalışma. Bu kişisel siyasetin, her şeyden önce kamusal olarak yönetilenin aşındıran dağılımı ortaya çıkıyor. Neoliberalizmin üzerindeki sermaye tahakkümünü artırdığı rejimi, kendini yeniden üretebilmek için kamu topraklarını bir bakıma “yeniden keşfederek” rant kaynağı olarak kullanılmaya devam ediyor. AKP döneminde ekonomik ticarileştirme siyasetinin, iktidarın toplumsal ve sermaye tabanını ölçmek için de görülebilmesi. “Toprakları kapatma” siyasetinin, “kamu âlemi”ni mülksüzleştirmekeyoksunlaştıran dikkat çekici bir kitap.Tanıtım Metni