Travma ve Anlatı

Travma ve Anlatı'daki yazıların ortaklaştıkları genel izlek, bireysel, evrensel, kolektif, şiddet ve ekolojik travmanın edebiyatında, edebiyatla yakın temas olmayan kültürel kışkırtıcı biçimde nasıl tezahür ettiğidir. Bu kitapta kaleme alınan özgün incelemeler, travmanın anlatıda sancılı dile gelişinde veya dile gelmeyişinde tek tip biçimsel biçimine ve sınırlı estetik algısına meydan okuyor. Türkiye özelinde ise, Osmanlı sonrası çağdaş Türk edebiyatında travma ve travmatik yaşantının yansımasının peşi sıra giderken, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçiş sancısı, çatışma, savaş, darbe, yerinden yurttan edilme, göç ve sürgünlük gibi çocukların geçişlerini irdeliyor. Travma ve Anlatı, bireysel, kolektif, kültürel, siyasi ve çatlakların birbirinden esasen nasıl ayrılamaz geliştiğini çiziyor. Bu yanıyla, travmatik deneyimler ile travmatik belleğin yalnızca zihinsel durumlar yoluyla değil, maddesel, duyumsal ve manevi özellikleriyle iç içeliğini gösterir. Livera Yayınevi olarak başlattığımız Edebî Patikalar için ikinci kitap olan Travma ve Anlatı, değerli yazarlarımızın metinlerinde ortaklaşa ait kırık yaralara, kırılgan hayatlara daha özgürlükçi ve adaletli bir yerden okuru davet ederken, bize verili hikâyeleri ve yaşadıklarını sorgulayarak ve hafızasında edebiyat geçmişini, şimdi ve sürekli olarak anlatıcılığının aciliyetini vurguluyor. Kovid-19 küresel pandemisi, sınırlarımızın çok yakınında süregiden savaşlar, göçler, ekonomik kültürel, ekonomik, politik, iklimsel yerden verilmeler, tanıklık ettiğimiz depremler, satıcı ve yersizyurtsuzlaşmalar gibi şimdiki zamana kadar felaketleri tartışmaya olanak sağlamak isteyenken okurları dil ve edebiyata/dilden edebiyattan yeni ve yaratıcılara davet ediyor. En önemlisi, dil ile uğraşmanın estetik ve etik boyutlarını yeniden düşünürken travmayı bir oluşumu, hakikatin ve adaletin dile getirmesi için katman katman açılan bir alan, yaratıcılıkla örünen bir taşınabilir olduğunu dile getiriyor. Tanıtım Metni