Ürün bilgisine atla
1 / 1

İş Bankası Kültür Yayınları

Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?

Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?

Normal fiyat £4.00 GBP
Normal fiyat İndirimli fiyat £4.00 GBP
İndirim Tükendi
Vergiler dahil. Kargo, ödeme sayfasında hesaplanır.

Turfanda mı Yoksa Turfa mı? Romanın kahramanı Mansur, tıp eğitimi aldığı Fransa'dan devlet hizmetine adaymaya kararlı bir idealist olarak İstanbul'a gelir. Ancak daha adımını atmaz olaylarla karşılaşıyor, görülen manzaralar karşısında şaşkınlığa düşüyor. Mansur tenkitçi dikkatiyle Osmanlı cemiyet ve devlet hayatları en hurdalarına kadar teşhir ederken, Tanzimat'tan beri doğrulmak istedikçe gönderen ve sonunda yıkılan Osmanlı'nın düşüş dönemlerinde canlı tablolar halinde çöküşlerin önüne serilir. Mizancı Murat okura, zamanında yeni mahsulü Mansur gibilerinin, “İlerde çoğalacak benzerlerinin ilk zamanları, yani turfandaları vardı yoksa kimsenin beğenmeyeceği cemiyet düşkünleri, yani turfaları vardı?” durumlarda sorulur. Mizancı Murat (1854-1917) Gazeteci, siyaset adamı, tarihçi ve yazar Murat Bey, Dağıstan'da doğdu. Rüştiye ve ibadetlerini burada tamamladım. Rusya'da tıp eğitimini tamamladıktan sonra 1873'te İstanbul'a giderek Hariciye Nezareti Matbuat Kalemi'nde çevirmen olarak çalıştı. Mekteb-i Mülkiye'de siyasi tarih ve coğrafya dersleri verdi. Darülmuallimin'de hocalık ve yöneticilik yaptı. İttihat ve Vakit gazetelerinde Türk-Rus savaşı ve dış politika politikalarıki yazılarıyla kendini gösteren Murat Bey, 1886'dan itibaren yayınlanan Mizan gazetesiyle Osmanlı basınında önemli bir yer edindi. Yazıları nedeniyle gazete sansüre uğrayarak zaman zaman korunur. İstanbul'da ilk örgütlü hareket hareketleri başladığında Jön Türkler kendilerine yakın gördükleri Murat Bey'in hareketin her birinde saklanmasını istediler. Sarayın baskısı 1895'te Paris'e kaçan Murat Bey, önce Kahire, ardından Paris ve Cenevre'de yeniden çıkarılan Mizan ve ayrıca yayımladığı siyasi risaleleriyle Avrupa'da ve Türkiye'de büyük tesir uyandırdı. II. Meşrutiyet'in ilanını takip eden Mizan'ı tekrar çıkararak eski partiyle anlaşma ümidini, Avrupa'dan ayrılmanı etkilemeyen İttihat ve Terakki'nin boşanması, o, tesiri 31 Mart hadiselerine kadar uzanan şiddetli bir muhalefete geçmiştir. Olaydan birkaç gün sonra, irtica ve askeri ihtilaf suçuyla tutuklanarak ömür boyu kalebentliğe mahkûm yapılan Rodos'a sürülür. Midilli'de tamamlanan sürgünlükten 1912'de sınırlı olarak İstanbul'a dönmüş, Peyam ve Peyam-ı Edebi'de yazmaya devam etmiştir. Tanıtım Metni

Tüm ayrıntıları görüntüle