Türk'e Tapmak Seküler Din ve İki Savaş Arası Kemalizm

Onur Atalay, okuru 1930'lar boyunca genç cumhuriyetin üzerinde yükseleceği “manevi” temelleri yeniden değerlendirmeye çağırıyor. Yazar, genel olarak milletin inşa edildiği bir ortak anlatımın oluşum sürecinin anlatımlarının, kavramların ve simgelerin sahip olduğu özgül ağırlıkları ve bunların o zamanlar totaliter rejimleriyle nasıl bir ışıklandırma içerisinde şekillendiğini tartışıyor. Medeniyet, eskiden Tanrı'nın zihinlerinde kapladığı yeri ele geçirmiş olabilir miydi? Bilim, kurucu kadro tarafından ülkenin cennete çevirecek bir sihirli değnek olarak görülebiliyor muydu? Bilimin, medeniyetin veya Türklüğün mabetleri, mücahitleri, şehitleri hatta peygamberleri var mı? Seküler kavramların adım adım tekrar büyümesi sonucu ortaya nasıl bir ülke panoraması çıkacak? Türk'e Tapmak, geleneksel dinin evreninden Kemalist kavramlara doğru yaşanan “kutsiyet nakli”nin ve nihayetinde Kemalizmin bir sivil din, hatta yarım bıraktığı bir siyasal din olarak ayakları üzerinde artışınınsı… Medeniyet, bilim, millet ve sonunda şefin kutsallık halesiyle nasıl çevrildiğini, Cumhuriyet'in “yeni insan”ının onu nasıl mayalandığını, Osmanlı'dan koptuğu ve geleneksel bir şekilde koptuğu araştırmacılığıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece ilk yıllarını değil bugününü de anlamaya yönelik yeni bir çerçeve öneriyor. Tanıtım Metni