Türk Tarihinin Çağları

"Tarih yazmak için bilmek lazım zannedersiniz. Doğru zannedersiniz. Ancak bilgi, tarihçilik yetersizliği. İnternette yaşayan bütün tarihçilerden daha bilgilidir. Bir bilgisayar diski, hatta bir flaş disk bile öyledir. Tarihçi olmak için kültür gerekir, sezgi gerekir. Bunlarsız tarihçi olunmaz. Belki tarih cihazı olunur. Rahmetli Yılmaz Öztuna bir defasında adını da koymuştu: "Benim ekolüm intüitif ekoldür" de biliyordu. Sezgiye dayalı dediyse, havariler gibi gaipten sezgi bilen değil elbette. (…) Bir dönem bilinip yazılabilir ama binlercesinin yaşandığı… Yetmez. Duymak, hissetmek… Sonra da bunların tamamını bir arada görebilmek! Çağları ancak öyle yazabilirsiniz. Ne demek istediğimi tam olarak anlaşılabilmek için okunmaya devam ediliyor.” İskender Öksüz Tarihin belli zaman aralıklarına tasnif edilmesi, Batı tarihinin gitgide uzmanlaşması varacak bilgilerin ürünü olarak ortaya çıktı.Ayrıca bu konuda, modern tarih eğitiminin politikleri ve kolaylaştırmaya yönelik eğitim çabalarının artması da gözlenemez. Konuralp Ercilasun, Atsız'dan Zeki Velidi'ye, İbrahim Kafesoğlu'ndan çağdaş tarihimize uzanan süreçte bir yordam oluşturucu bu önemli geçmişiyle ilgili çalışmaları anlamlı bir bütün hâlinde bir araya getirdi. Böylece yalnız konunun uzmanlarını değil, entelektüel ilgi bu alana yönelmiş okuru da duru ve akıcı bir dille Türk dağılımlarını ayıran bölümler, siyasi, bakanlıklar, demografik merkezler ve bütüncül bir tarih anlayışının rehberliğinde aydınlatan Türk Tarihinin Çağları ortaya çıktı. Tarihimizi bilgisayarla ilgili olarak mercek ölçümleri içerisinde beş ana liderin tespit edildiği çalışma, şüphesiz bu alanda bir el kitabının ihtiyacının da karşılanacağını gösteriyor.Tanıtım Metni