Türkçülüğün Esasları

Ziya Gökalp'in milliyetçilik okuduğunda Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp, Balkan ve I. Dünya savaşlarında aldığı ağır yenilgiler nedeniyle siyasi, askeri, dini ve ekonomik olarak ortaya çıkma süreci devam ediyordu. Bu süreç Ziya Gökalp'in düşüncesinin temeli ve milliyetçilik anlayışında önemli bir yere sahip olmuştur.Ziya Gökalp "Millet nedir?" sorunun cevabı mevcut olup, öncesinde ne olmadığını ifade etmiş "ırki, kavim, ümmet, halk, devlet" gibi kavramlar tahlil ile milletin ırkı bir birlik değildi, kültürel birliğe dayanan bir kavram olduğunu açıklamıştır Millet ırkı ve kavim değildir. Milletin bir kişinin kişisel siyasi birliği değildir. Millet bir coğrafya birliği değildir. Millet, ferdin seçimiyle kazanılan bir kimlik değildir.Millet toplumun ulaştığı son tarih aşamasıdır. Yani millet ne bakanlığı, ne ırki, ne siyasi, ne de iradeye bağlı bir zümre değildir. Darı lisanca, dince, ahlakça ve güzel sanatlarca müşterek olan, yani aynı terbiyeyi görmüş fertlerden oluşan bir zümredir. Ziya Gökalp ilk yazılarında millet için şu tarifi yapmıştır: “Millet yüzyıllarca beraber yaşayan, zülüm ve felaketlere karşı birlikte göğüs geren, beraber ağlayıp beraber sevinen, gelecekte de ortaklaşa hedeflere ulaşmak için çaba gösteren, dayanışma halindeki topluluklardur.” şartını aramadığını belirtti. Ayrıca “Türküm” diyen herkesin Türk olarak tanınacağını ancak Türklüğe ihanette bulunursa cezasının kaçınılmaz olduğu ifade etmiştir. Ziya Gökalp'in milliyetçilik anlayışı yanlış anlaşılmıştır, onun milliyetçilik anlayışı etnik etnik milliyetçilik değildir; kültürel evrensel bir milliyetçiliktir. Türkçülüğün Esasları, Ziya Gökalp'in öğrenilmesi için rehber mahiyette bir eserdir. Tanıtım Metni