Türkiye'nin İsrail ile İlişkileri

Türkiye'nin devlet kimliği, 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana Türk dış politikasının görünen bir parçası olmuştur. Son dönemde Türkiye'nin geleneksel Batı yanlısı devlet kimliği ve Batı yönlü dış politikaya alternatif olarak sunulan Osmanlı parasıyla ilişkileren İslami dış politikanın iç siyasileşmesi olarak görülmesi mümkün görünmektedir. Bu tezin devlet kimliğiyle uyumlu olarak, AK Parti döneminde Türkiye'deki iç piyasada, uluslararası sistem / dinamikler de değişime uğramıştır. Söz konusu iki faktörün değişiminin yaşanması nedeniyle, Türkiye'nin devlet kimliği, çıkarları ve dış politikası da değişmiştir. Bu yetenek, söz konusu tez, yeni devlet yöntemleri Orta doğulu Merkez Ülke / Osmanlı İmparatorluğu'nun Mirasçısı olarak tanımlanabilmektedir. Türkiye'nin yeni devlet yöntemlerini bu ülkede İsrail'le birlikte analiz etmek için önemli bir çerçeve ortaya çıktı. 1990'lı yıllarda iki ülke arasındaki ilişkilerin zirve noktasına ulaşmış ve bu dönemdeki satışlar "stratejik ilişki" olarak nitelendirilmiştir. Bununla birlikte, Ortadoğu'da iki ülkenin farklılığına sunmasına rağmen, bugün böyle bir varlığın söz konusu olması muhtemel gözükmemektedir. Bu noktada, Türkiye'nin durumlarının kritik ve bölümlerinin oynadığı bir rol değerlendirilmektedir. Bu itibarla, Türk dış politikası da yeni devletlerin etkisi altında bulunmaktadır. Devlet varlığı, 1950 yılının Ocak ayında tesis edilen devletler arası ilişkilerde önemli bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Bu eser tarafından ortaya konulan devlet yapısının tanımı, Türkiye'nin devlet yapısında İsrail'le olan ikili ilişkilerin değiştirildiğini bu kapsamlı, yapılan parçalardan, Türkiye-İsrail'in gelişiminden gelecekte yaşanacak gelişmelerin, devlet yapısının perspektifinden daha kapsamlı ve iyi bir şekilde zenginleştirilmesine yer verilecektir.