Türkiye'de Eğitimin Son 100 Yılı

İmparatorluk'tan Cumhuriyet'e miras kalan eğitim, hem güzel hem de nitel çalışmalar perişan durumdaydı. Devralınan eğitimin her kademesinde okullaşma oranı çok düşüktü. Eğitimin temel öğesi olan öğretmenin sayısı çok azdı, onların da çoğu gerçek anlamda öğretmen olarak yetiştirilip seçilmemişti.Okulların fiziksel yetenekleri çok çok kötüydü. Eğitime ödenek çok yetersizdi. Eğitimde dinsel-dünyevi ikilemi sürmekteydi. Cumhuriyet'in devraldığı okur sayısı yüzde 7-8'i kadardı. Bunda kadınların oranı yüzde 1'in altındaydı. Erkek ve yazmayı yazabilenlerin oranı yüzde 1'i bile bulanıyordu. 1923-24 eğitim yılında ülkelerdeki ilkokul sayısı 4770, bu okullardaki öğrenci sayısı 336 bindi (bunun sadece 63 bini kız). İlkokul öğretmeni sayısı 10 bin 102 olup yalnızca yüzde 27'si öğretmen okulundan ayrılmalıydı. Aynı yıllarda ortaokul sayısı 72, bunların toplamı ise 10 bin kadardı. Lise sayısı 23 olup bunların öğrenci sayısı 1241'di. Bu okullardaki davranışlarda büyük çoğunluk öğretmen olarak büyümemişti. Yine aynı yıllarda ülkelerde bir tane üniversite (İstanbul Darülfünunu) ve burada okuyan 2088 öğrenci bulunmaktaydı. Cumhuriyet yönetiminin eğitimle ilgili eğitimi gerçekten zordu. Neyse ki Atatürk'ün liderleri, nitel sorun çözmede rehberlik yapıyordu… Tanıtım Metni