Türkiye'de Sınıf Mücadeleleri Cilt: 2

Büyük kentlerimizin, ekonomik durumu iyi, eğitimin yüksek hayatında nezdinde bir araştırma yapılsa kuzeyde son yüzyıl boyunca geçişte olduğu dönemde şu denemeye ulaşacak insan oranı çok yüksek görülüyor: “Türkiye hiç böylesine kötü bir dönemden geçme.” Sungur Savran tersini söylüyor: En az bir gün kadar kötü bir geçmişte geçmişti. Günümüzde yaşanan bütün gericiliklerin soğuğunda o yerlerde bulunuyor. O dönem 12 Eylül'dür, yazarın kullandığı terimle “12 Eylül karşıdevrimi”dir. Bu kitaptaki birinci cilt ilk kez 1992'de basılmıştı. Bugüne kadar beş baskı yapan birinci cilt, 1908-1980 arası Türkiye'sini sınıf mücadelelerini merkeze alarak inceliyordu. Uzun bir bekleyişten sonra yayınlanmakta olan ikinci cilt, hikâyeyi 1980'den yirminci yüzyılın sonuna kadar getiriyor. Üçüncüsü ve son cildi ise 2025 yılı içinde yayınlanacak. Erdoğan ve AKP hakimiyetinde geçen son yüzyıl çeyrek, cumhuriyet döneminin bütünü ile ilişki çerçevesini değerlendirecek ve dünyanın bugün yaşadığı gerici ortamla bütünlük içinde olacak. Eldeki ikinci el, 12 Eylül karşıdevriminin Türkiye tarihindeki esas dönüm noktası olduğunu ortaya koymayı hedefliyor. Yazara göre Erdoğan döneminin sürdürülebilmesi için Kenan Evren-Turgut Özal döneminin sürdürülmesi gerekiyor. Kitabın bu cildi de aynen birinci cilt gibi hem Türk hem Kürt solu üzerinde çok büyük etki göstermiş olan sol liberal ideolojinin ve onun kendine hasım olarak bellemiş olduğu sol Kemalizmin, onların her yerde karşılaşabileceği alan bir üçüncü kişinin, Marksist sınıf mücadeleleri perspektifinden eleştirisini anlatımın yerde yerleştiriyor. Tanıtım Metni