Türkiye'den Aydın Portreleri 1

“Türkiye'den Aydın Portreleri” dizisinin ilk saniyede neden Kurtuluş Kayalı ismi tercih edildi? Elbette bunun için birçok neden var. Kayalı'nın yıllık düşünce hayatı bütünüyle resmedildiğinde kesin bir istikrar ve tutumun kendine göre seçilerek kurtarılması sağlanır. Yaşam tarzıyla, üniversitedeki hocalığıyla, yazı ve konuşmalarıyla, daima kendi çizgisini takip eden ve “direnç” gösteren bir “içsel kale”ydi bu. Dışarıdan gelen rüzgarlara kapalı ve ait olduğu toplumun zamanını ve mekanını onu gözetleyen sağlam ve dayanıklı bir içsel kale!… Bu nedenledir ki, Kayalı herkesin itibar ettiği, korunduğu ve güç devşirdiği topluluklarda yer alamadı. Her kalıcı iktidara göz kırpan seçkin “aydın” fotoğraflarının dışındaydı onun soluklandığı iklim. Kayalı'nın tarih, sıcaklık, sinema, edebiyat, mizah üzerine olan yazıları baştan sona okunduğunda onun dün ve bugün arasında sayısız örnekten hareketle aydınların, üniversitelerin, yayın dünyasında, çeviri kültürünün ne yetişkinlerde büyük oluşumlar ve bitimleriyle dolu olduğu çok net biçimde mevcuttur. Kayalı yaşam boyu çevresine işaret eden bu bileşikleri gösterirken, kelimenin tam anlamıyla doğrudur. Ama bunu yaparken daima “içimizden biri” gibi davrandı, yapay “seçkinlik” gösterilerine başvurmadı, bir iktidar yaratmadı, kendine ait bir ada gibi bağımsızlığını sürdürdü, heyecanını korudu, son kertede gençlerin ve yedekte tutulan o. Biricik hedefi “hakikati söylemek” ve burada bir “kendilik bilgisi” kaydı olan aydınlanmanın değeri şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. Tanıtım Metni