Türkiye'nin Cumhuriyeti

Türkiye'de cumhuriyetin temsili, taraftarlarının ve karşıtlarının bakış açısından yoğun bir duygusal etkiye sahip olmasına rağmen, açık ve analitik bir tartışmaya pek konu olmaz. Öyle ki, “Halkın kendisini yönetmesi” veya “Egemenliğin millete ait olması” gibi harcıâlem ayrılır, cumhuriyetten daha çok, ilkinde demokrasiye ikincisinde halk anayasasına karşılık gelir. Bir kesimin bakış açısı Atatürk'ün mirasını ve çağdaşlaşmayı işaret ederken, başka bir kesim için otoriter bir modernleşmenin, tekçi bir millet düşüncesinin, pozitivist bir bilimcilik anlayışına dayalı gelenekten kopuşun anlatımıdır. Bu farklı farklı cumhuriyet “algıları”, cumhuriyete yönelik güçlü bir duygusal çağrışım üretirken; Cumhuriyetin ne olduğu, dünyada birbirine karşılık geldiği ve bizdekinin örnekleriyle nasıl çözülebileceği gibi sorular genellikle gölgede kalır.Aydoğan Kutlu'nun Türkiye'nin Cumhuriyeti: Cumhuriyet Kavramının Türkiye'deki Dönüşümü başlıklı kitabı, Cumhuriyet'in 100. yılında, Batı'daki üremelerin başlangıçlarından cumhuriyetin nasıl bir üremenin izini sürüyor. Cumhuriyetin Antikçağ'ın kent-devletlerinden modern dönemlerin ulus-devletlerine dönüşürken hangi özelliklerin başkalaşımını inceliyor ve Osmanlı/Türk tarihinde cumhuriyet oluşumunun ortaya çıkışını ve evrimini de bu perspektife yerleştiriyor. Böylece Yeni Osmanlılardan İkinci Cumhuriyetçilere dek uzanan cumhuriyet tartışmasını, cumhuriyetin temel özelliklerinin nasıl yorumlandığı üzerinden ayrılırken bir yandan da devletle özdeşliğe hapsolmayan bir cumhuriyet mefhumunun ayrılmaya devam etmeye çalışıyor. Siyasi bozuk daha çok düşünce sorunu temel alan bu kitap, Türkiye'deki cumhuriyet anlayışının temel belirsizlerini gün tarihini çıkartmayı bırakırken aynı zamanda Türkiye'de neden etkili bir cumhuriyetçi akımın doğmadığının da yanıtlarını araştırıyor. Tanıtım Metni