Türklerin Medeniyet Yolculuğu

Türklerin İslam medeniyeti içerisinde gösterdikleri başarı ile mukayese edilince Batı medeniyeti içindeki durumlarının pek iç açıcı olmadığını söylemek mümkündür. Bunun nedenleri ve çiçekleri üzerinde, yeni bir medeniyet arayışından devam eden tartışmalara, üç asırdır süren kültür buhranımızın odağından oluşuyor. Bizi yeni bir medeniyet arayışına iten sebeplerin başında bilim silsilesinin kopması ve buna bağlı olarak toplumsal hayata istikamet veren kuralların (kültür) pörsümesi doğar. Çözüm için girilen yeni medeniyetteki iki asırlık deneyimden sonra geldiğimiz yerde bu durumun pek değişmediği görülüyor. genelinde yeninin devam ettiği süre boyunca, bir başarı hikayesi de ortaya koymuş olan eskiye sırt çevirmemiz bu bağları iyice gelişmişmiş, işimiz daha da zorlaşmıştır.Cumhuriyetle birlikte çizilen “çağdaş uygarlık başvurularına erişim” hedefe yönelik görüşler içerisinde “kendi kültür muhafaza ederek ilerleme, patlama” mahiyetindeki görüş ön plana çıkar. Bu görüşte, kendi içinde performansları beraber, muhafazayı sağlayan araçlardan yoksun kalınması açısından pek de başarılı olamadı. Geçmişin özelliklerinde özelliklerin, eskiden beri üretilmiş olanlarla harmanlanarak yönlendirilmiş hamleler haline getirildiği görülmektedir. Bu sayede medeniyette bütünlük ve süreklilik sürdürüldü. Bugün bunu yapamayışımızın ve “parçalanmış zamanlarda” yaşamaya devam etmek zorunda kalışımızın merkezi sebebi geçmiş bilgiden mahrum kalmamızdır. Yüzlerce yıllık medeniyet yolculuğumuzda oluşan iktidar dünyamız, istemesek de bizimle birlikte yürümekten vazgeçmeyeceğine göre sorunlarımızı, ontolojik ve epistemolojik dayanağını kendinin oluşturmadığı bir “bilimsellik” ile çözemeyeceğimiz de bellidir. Bu kitap İslam ilim geleneğini, kendine has bir bütün olarak yeniden ele alma çabalarına bir katkı sunmaktadır.Tanıtım Metni