Ucuzayiyanlar

Bağımsız bir bilim insanı olan Koller, altı yıl önce Viyana'da Türkenschanz Parkı'nda bir fizyo köpeğin ısırması sonucu sol bacağını kaybetmiş ve o günden itibaren nomi üzerinden bilimsel çalışmalara odaklanmıştır. Koller fizyonomi incelemesini uzun yıllar boyunca kusursuz bir tasarımla başlıkların içinde taşır. Yürüyüşe çıktığı bir gün bir tür aydınlanma ânı yaşar. Tasarladığı kayıtlı incelemenin ilk dört bölümünün, sol bacağını kaybetme olayını yaşamadan kısa bir süre önce Viyana Açık Mutfağı'nda (VAM) tanıştığı dört “Ucuzayiyen”in fizyonomileri üzerine araştırmasına ayırmaya karar verir. Eklemeyi kesinleştirmediği beşinci bölümün kendi fizyonomisine bağlı olacaktır.Koller'in UCUZAYİYENLER adını verdiği lezzetli tasarısı gerçekleşebilecek mi? Tesadüfler gerçekten tesadüf müdür?Ucuzayiyenler, hem gidiş hem fars niteliğinde, diğerlerinin yüzüyle çarpıştığı bir anlatı. Hayatın saçmalığından ne azı ne fazlasıyla.Bernhard'ı belli bir ölçüde Canetti'nin yanı sıra kesinlikle Karl Kraus ve Nikolay Gogol gibi figürlerle, bu büyük oruç vaizleriyle saklıyorum. Ve zaten öyleydi: Bernhard bir oruç vaiziydi. Ne zaman onu düşünsem bir kilise kürsüsünde görürsün gibi. Pazar cemaatini nefes alamayacak olana kadar, deyim yerindeyse hırpalarken. Zaten onun rolü de özel, öyle değil mi? Bu, Avusturya geleneğinde çok tipik bir bilinmeyendir, 17. yüzyıl Dominik Cumhuriyeti vaizinin amacına yönelik cemaate tövbe katılımcısıdır; Bernhard işte bunun özellikleri geldi.WG SebaldTanıtım Metni