Uluslararası Etik, Hukuk ve Medya Bakışıyla Salgınlar
Uluslararası Etik, Hukuk ve Medya Bakışıyla Salgınlar
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
Veba, kolera, çiçek ve diğerleri… Salgın yayılmadan önce dünyada küreselleşmeden çok önce sarılmıştır. Antikiteden moderniteye, mikrobiyoloji, epidemiyoloji ve Ekonomik bilimlerin disiplinlerinin aralarında dek, insanların anlayamadıkları enfeksi-yöz felaketlerle karşılaşmanın çaresizliğini ve korkusunu yaşamıştır. Salgınlar insanoğ-lu için daima zorluklar ve yeni başlangıçlar bildirisi gelmiş, toplumsal, politik, eko-nomik ve demografik olaylarla insanlık yönüne yön veriyor. Bu etkilerin tarih boyunca tarihsel olarak aktarıldığına dair bilgilerle nasıl mücadele edildiğine dair bilgiler son derece ilginçtir. Bu mücadeleler bilhassa, gribin dahi bir yılda yüz milyona yakın can alabileceğin 1918 pandemisinden sonra, XX. yüzyıl boyunca gerçekleşen medikal (prevantif, terapötik, profilaktik) atılımlar ve kurumsal (Dünya Sağlık Örgütü vd.) adımlar ile tezahür etmiştir. Gelişen aynı devirdeki çevreler, aynı dönemde etik (triyaj, tayınlama), hukuk (hasta/sağlık hizmeti tedarikçilerisi hakları, hükûmet ve mercilerin sorumlulukları) ve medya (konvansiyonel/sosyal medyanın prezantasyon, enformasyon, dezenformasyon) perspektiflerinden de çokça ele alınmıştır. Ne var ki bir asır sonra bugün, bir başka solunum yolu hastalığı olarak COVİD-19, eldeki tüm gelişkin XXI. yüzyıl tıp teknolojisine ve bilgisine karşın yedi milyona yakın can alarak, insanlığın bir kez daha insanlığın acı dağılımı haline gelmesi. Bu gündem sırasında, 2022'nin Ekim ayında, iki yüze yakın Türk, Avrupa ve Amerikan bilim insanının katılımcısı ve de Dicle Üniversitesi—İstanbul Üniversitesi—Tıp Etiği, Tıp Hukuku, Tıp Tarihi Derneği (kuruluş 2004) yine işbirliği ile, Uluslararası Tarihsel, Yasal, Etik ve Medya Boyutlarıyla Salgın Hastalıklar Kongresi (Dicle Üniversitesi'nde). COVİD-19 atmosferinde gerçekleştirdiğimiz bu kongrenin hedefi, kapsamlı günlük kolektif hafızadan büyük ölçüde silinmiş olan realiteleri yeniden dile getirmek, dahası, dile getirilebilecek yeni özellikler kulak vermek olmuştur. Türkiye'nin pek çok üniversitesinden çok değerli Türk akademisyenlerin sunumları, sıra Dr. (PhD) Carlos Viesca (Uluslararası Tıp Tarihi Derneği Asbaşkanı), Prof. Dr. Jochen Taupitz (Mannheim Üniversitesi, Hukuk Fakültesi), Prof. Dr. hab. Jaroslaw Kita (Lodz Üniversitesi, Felsefe ve Tarih Fakültesi), Prof. Dr. hab. Robert Lipelt (Jan Grodek Üni-versitesi, Sosyal Bilimler Fakültesi), Prof. Dr. hab. Bozena Plonka-Syroka (Wroclaw Tıp Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi) gibi yabancı duayenlerin katkıları, ayrıca kamunun ve medyanın da büyük ilgisiyle, bu hedefimize doğru büyük bir adım atmış olduğumuz kanaatindeyiz. İsmiyle müsemma kongremizde, Türkiye'de ve başka tarzda geçmiş-te yaşanmış ve gelecekte yaşanabilecek olan uzunluklar, mezkûr tarihî kıssalardan gü-nümüze çıkarılabilecek hislerin yanı sıra, çok çeşitli hukuk, etik ve medya perspektiflerinden de bakılarak ele alınarak taranmış, konuşulmuş, tartışılmıştır. Bu sene (2023) ise, tarihsel verilerin sürdüğü tüm bu sunum ve bilgileri, herkesin kullanımıdesine arz adına kitaplaş-tırmayı hedefledik. Bu hedefimiz de yayımlanmış bizde iki (cilt) kitap ile gerçekleşmiş bulunmaktadır. Yine kitaplarımızın ön yasal hakları, kongremizde en büyük ya-bancı hakları grubu ile temsil olunan Polonya ile Türkiye arasındaki dostluk ve bilim-sel işbirliğini kutlayacaklarıyla, ve editörlerimizden Dr. Öğr. M. Kemal Temel'in (İstanbul Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı) girişimi ve muhatap Sanok Tarih Müzesi'nin de nazik izinleriyle, Leh ressam Zdzislaw Beksinski'nin tablolarından biri ile tezyin edilmiştir. Mart ayında basılan kitaplarımızın, Şubat 2023'te gerçekleşen ve binlerce yurttaşımızı yitirdiğimiz Güney—Güneydoğu Anadolu depremi felake-tinden ileri gelen doğal engellerden (ortak acımız, alt üst olan program ve planlarımız, metinlerde yalnızca dayanıklı editörlük sağlayabilmemiz vd.) kırılması için gelen çabayı gösterdiğimizi de düşürmezdik. Her bilimsel bilgi şöleninin ve metninin, Beksinski'nin tablosundaki gibi, karanlıkla-ra odaklı birer ışık olduğu düşüncesindeyiz ve söz konusu kitaplarımızdan etik–hukuk–medya izleyebileceğiniz ikincisini, bu düşünce ve en iyi kalbimizle tüm okurlara arz edilir..Tanıtım Metni
Paylaşmak
