Veganlar

Onun insan benzersiz doğar, doğduğu yere benzer sonra. Et ve hayvan ürünleri üretimi kanunlarla yasaklandığından, insanlar uzun bir süreden beri dayatılmış ve kanıksamış veganlardı. Şehirler çevreleri aşılmaz duvarlarla çevrili, “metropol” adı verilen aile hapishanelerine dönüştürülmüştü. Siyaset Akademisi'nin parlak öğrencisi Tarhan, içinde büyük bir tedirginlik yaşadı ve metropolün hedefi haline geldi; çünkü bu, ölmekte olan yaşlı bir adamın oğul arzusuydu. Ve “Dışdünya”nın oynandığı, alıştığı, savunduğu bütün değerler kemirip bozulan bir bakteri gibi kanına girip onu zehirledi. Tarhan yasak eti bulmasında, aynı esnada aşkınlığa da kavuştu. Ne var ki bütün bunların bir bedeli oldu; erdemlerini, inançlarını hatta benliğini bütünüyle kaybetti. "İnsanlar iktidar olmak için her şeyi kullandılar; dini, ilmi, tarihi, milli kimlik, düşman tehdidi, coğrafyayı, her şeyi. Bir tek çevre tüketimi, onu da yetenekliler ve maskeleri tükendi. Artık ortada gösterilebilecek uygun bir sopa yoktu. İnan bana, mevcut mezbahaların olmadığı, insanların birlikte yaşadığı bir dünyada büyüyecekler, bunu başaracağız." Sürükleyici bir kurgu, akıcı ve özgün bir kalem… Tarhan'ın nefesinin kesen macerasıyla Veganlar, sosyal ve siyasi düzenin gençlikle yerle bir ediyor. Bir distopya olarak nitelendirilebilecek bu roman, içimizdeki gelişmelerde güçlü bir umut ışığı yakmayı da ihmal etmiyor. Tanıtım Metni