Vesvese Şeytanın Bir Oyunu

Biliyor musun vesvesen hiçbir şeye benzemiyor mu? Musibete benzer; Ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür; küçük görsen, küçülür. - Bediüzzaman Ben namaza başladığımdan beri, ruhumda büyük bir huzur duygusuyla birlikte, hiç de hoş olmayan bir oldukça düşünce kaynaşmaya başladı. Birisi uzaklaştırırken bir başkası hücum ediyor ve yerini dolduruyor. Bundan çok rahatsız ediyorum. Hayati Bey, tahmininde yanılmamıştı. Bu genç öğretmen de namaza başlamaz şeytanın hücumuna maruz kalmaya başlar. Âdemoğlunun o adamsız düşmanı, vesvese denilen oklarını bu gencin de kalbine ve kalbine aralıksız atıyordu. Ona cevap vermekte acele edilmedi. İçini iyice bir boşaltmayı bekleyecekti. Nasıl olsa biraz sonra baş ile başa kalır ve her şeyi yapılandırma konuşabilirlerdi. Erol yapmayı sürdürüyordu: Namaza bağlımda mukaddes mânâlara taban tabana mesafe pis hayaller düşünme hücum ediyorlar. parçalarını uzaklaştırmak için aklımı farklı sahalara kaydırmaya çalışıyorum. Dolayısıyla ne bitiyoru, namazın gevşekliğinde neredeyse unutuyorum. Kötü düşünceler, birbiri ardına ruhumu kanatıyor ve ben onları kaçırmaya yaralayacakmış gibi bilmeden kafamı sağa sola çeviriyorum. Siz de buna şahit oldunuz ve beni rahatsız etmiş sandınız. Rahatsız olduğum doğru ama, bu cildimden gelen bir acı nedeni değil. İçim kan ağlıyor, aklım paramparça oluyor, kalbimin bozulduğu zannına kapılıyorum... Tanıtım Metni