Viskiname

Viski, deyip de geçmeyin. İlk viskiyi Aziz Patrick'in damıttığını anladınız mı? Peki, bunlara göre dünyada en çok viski tüketilen ülkede İskoçya, İrlanda ya da Amerika değil Hindistan'da mıydı? Viski İsyanı'nı duymuş muydunuz?Everest Aş Kitaplığı'nın üçüncü kitabı Viskinâme, viskinin çıkış çıkışına, farklı toplumlardaki üretim ve tüketim faaliyetlerine, farklı dillerdeki karşılıklarına, dizi-film sektörüyle sağladığı bağa ve nicelerine odaklanıyor. Uygur Kocabaşoğlu ile Onur Kınlı'nın mizahi üslubu bu ortak almayı renklendirirken sahne tarihinden örnekler de okuma sürecinden ayrıca keyifli hale getiriyor.Türkiye'nin taşınabilirde viskinin özel bir yeri olduğu ileri sürülebilir. Bir yandan 1960'ların, 1970'lerin, 1980'lerin Yeşilçam filmlerinde patronların, kıyıcıların, kısacası “kötü adamların” viskileriydi. Yoksul semtlerde yaşayanların evlerine, arsalarına el koymak isteyen müteahhit viski içerdi. Yoksul oğlanın sevdiği zengin babası viskiye meraklıydı. Viski, zenginliğin, iş bilirliğin, kıyıcılığın bir sembolüydü âdeta. Yalnızca İstanbul'da değil, taşrada viski de bir ayrıcalıktı. Öte yandan, yine yıllarda aynı sosyalistler, komünistleri karalamak için kullanılan bir metafordu viski: “Bunlar viski içerir, sonra da solculuk işlemleri!”Tanıtım Metni