Everest Yayınları
Vuslatlar Fasarya
Vuslatlar Fasarya
Teslim alım stok durumu yüklenemedi
“Kendi kuyruğunu yiyen yılan yahut aksak bir ritmin bütününde es gibi koltukta düzeni akan çalışıyor ne denli iyi geldiğini izliyordum.” Aziz geldiğinde herhangi bir sabaha uyanır. Biriken borçları için kapısına biriken mahkeme kâğıtlarının, özel bir dershanede ne için bilen öğretmenliğin ve geçmişte bir görünüp bir kaybolan izlerinin içinden çıkamadığı sırada, arkadaşı İhsan'ın daha iyi yöntemlerle ancak biraz farklı bir iş bulur. Beklenmedik yeni bakım uyumu sağlarken, kayıtlı dönüm noktası olacak bir depolama adım atar. Bu yolculuğuna arkadaşlıklar, tanıtımlar, evrensel aşklar ve kutsal kitaplar dahil olur. Bir banka oturduğunda, Kadıköy'ün tanınmış sokaklarını yürüdüğünde ya da âşık olduğu kadınlarla yemek yerlerinde, fonda şarkılar, kitaplar ve dizeler yankılanır. Geçmişle şimdi arasında dolaşan Aziz, madalyonun üçüncü bedeninde kendini arar. Sonat Yurtçu'nun ilk romanı Vuslatlar Fasarya'da, içimizdeki çıkmazlar ve hayatla tutuştuğumuz trajikomik kavgaları dinlemeyi sevdiğimiz şarkılar gibi anlatıyor. Karnım doydu, yüzüm güldürdü. Aklımda ne soru vardı ne sorun vardı. Açmışım meğerse, bütün kötü düşünceleri, eskileri ve mazinin göğsüme karabasan gibi oturması karnının gurultusundanmış. Ama yine de açacaktım, hiç geçmeyecekti bu özlem. Vuslatlardan bir şey ifade eder. Vuslatlar fasaryaydı. Tanıtım Metni
Paylaşmak
